Netflix'in İkinci Türk Dizisi : Atiye (The Gift) | Dizi Yorumu

Adı: Atiye ( The Gift )
Tür: Fantastik, Gerilim, Aksiyon
Bölüm Sayısı: 8
Bölüm Uzunluğu: 45 dakika
Yapım Yılı: 2019
Oyuncular: Beren Saat, Mehmet Günsur, Melisa Şenolsun, Metin Akdülger, Tim Seyfi, Başak Köklükaya, Meral Çetinkaya, Civan Canova, Cezmi Baskın, Hazal Türesan

KONUSU

Atiye, küçüklüğünden beri rüyalarında gördüğü sembolü çizip duran bir ressamdır. Bir gün bu sembolün Göbeklitepe'de bulunduğu haberini alınca bunun bir anlamı olduğunu düşünerek yola koyulur. Göbeklitepe'de tanıştığı arkeolog Erhan ile bu sembolün sırrını çözmek için zorlayıcı bir yolculuğa çıkarlar.

Çoğumuzun merakla beklediği Netflix yapımı ikinci Türk dizisi Atiye Aralık ayının son günlerinde yayınlandı. İlk Netflix dizimiz olan Hakan Muhafız dizisi pek ilgimi çekmediği için izlememiştim fakat Atiye'yi hem konusu hem oyuncuları sebebiyle çekim aşamasından itibaren merakla bekledim.

Ve yayınlanır yayınlanmaz canımlar Büşra ve Kübra ile birlikte izledik. ^^

Daha ilk bölümden kendine bağlamayı başardığını söyleyebilirim. Ne olduğunu kavrayana kadar bölüm bitiyor, hadi diğerini de izleyeyim diyorsun bu defa farklı bir şey çıkıyor vs derken bir oturuşta tüm sezonu izleyiveriyorsun. Ben de böyle oldu en azından. :))

 Üzülerek söylüyorum fakat ülkemizde fantastik yapımlar pek başarılı olmadığı için beklentim yok denecek kadar azdı. Atiye'yi izledikten sonra demek ki isteyince olabiliyormuş dedim. Hoşuma giden bir diğer detayda Göbeklitepe ve Nemrut gibi ülkemizin önemli değerlerine dizide yer verilmiş olması.

***

Rahatsız edici noktalar ise çoğu Netflix yapımında olduğu gibi bu dizide de olan cinsellik içeren sahneler ve argo kullanımıydı. Bir de önemli değerlerimize kolayca zarar verildiğini gösteren sahneleri izlerken yok artık dedim...

Oyuncular hakkında söylemek istediğim birkaç şey var.

Beren Saat ve Mehmet Günsur sevdiğim oyuncular arasında, diziyi izlerken çift olarak da çok yakıştırdım ikisini. :)

Mehmet Günsur'un oyunculuğuna bir kez daha hayran kaldım fakat Beren Saat'ten daha iyi bir performans beklediğimi itiraf etmem gerekir.

Melisa Şenolsun da karakterini başarılı bir şekilde yansıtmıştı.

Metin Akdülger'i ilk kez burada izledim ama onun oyunculuğunu da başarılı bulduğumu söyleyebilirim.

Diğer oyunculara tek tek değinmeyeceğim fakat onlarda başarılıydı.

***

Sezonun son bölümü yeni olayların başlangıcının habercisi niteliğinde olduğu için ikinci sezonu nasıl bekleyeceğim hiç bilmiyorum. Umarım çok fazla beklemeyiz. :)

İzlemek konusunda çekinceleriniz varsa hepsini bir kenara atıp izleyin derim. ♥

EKSTRA

Atiye dizisi, Şengül Boybaş'ın Dünyanın Uyanışı isimli kitabından uyarlama. Diziyi izlemeden öncede listemde olan bu kitabı da okumak için sabırsızlanıyorum.

Tanıtım Bültenini de şöyle bırakayım;

“Sıradan biri olman sıradışı bir kadere sahip olamayacağın anlamına gelmiyor.”

“İnsanın kaderini sevebilmesinin şartı onu anlamasıdır. Anlayamadığımız şeyi sevemeyiz. Hayatının neden bu halde olduğunu bir kere anladın mı, kaçınılmaz olarak değişirsin. Sen değişince, kaderin de değişir. Değişim, anlamanın bir numaralı yan ürünüdür. Meseleye böyle bakınca da, kaderimizi anlamanın onu şekillendirmeye giden ilk ve en önemli adım olduğunu söylemek yanlış olmaz.” 

Bir rüyayla başladı her şey. İki nehrin arasındaki bereketli topraklarda yürüyordu Atiye, birden hoş manzara yerini karanlık, kan gölü ve çığlıklarla süslenmiş bir senfoniye bıraktı. Toprak ana yeni bir çağa, Atiye kendi uyanışına gebeydi. Karanlığın sahibi içindekini çekip çıkarmak için karnına yöneldi ve uyandı Atiye. Hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktı, çünkü o da biliyordu ki geçmişin hikâyeleri sonsuza dek gömülü kalamazdı. Ve gerçeğin izlerini sürmek için yola çıktı, varacağı yerin sırrını bilmeden… Çünkü insanoğlunun hikâyesinin bittiği yerde onun hikâyesi başlıyordu.