gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gezi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster


 Merhabalar, mutlu pazarlar :)

Hızla geçen Eylül ayını geride bırakıp Ekim ayına başladık bile. Sonbahar ayları gelmiş olsa da yazı aratmayan hava sıcaklığını bulunca hafta sonu kız kıza küçük bir İstanbul gezisi yapalım dedik. Yorucu ve keyifli bir gezi oldu. Ben de hem gördüklerimi sizinle paylaşayım hem de anısı burada da kalsın istedim. :)


Gezintimize ilk olarak yolumuzun üzerinde bulunan İBB Sosyal Tesislerinde kahvaltı ile başladık. Hafta sonu olduğundan oldukça kalabalıktı. Yer bulmakta zorlandığımız için fotoğraf çekmeyi unutsam da deniz manzaralı güzel bir yerdi. Restaurant kısmında sıra beklemek istemediğimiz için hazır kahvaltı tabaklarından almayı tercih ettik. Tek kişilik kahvaltı tabağı ve 1 bardak çay 28 tl gibi uygun bir fiyata sahip. 

Kahvaltımızı bitirdikten sonra yolumuza devam ettik, İstanbul'un trafiği malumunuz. :)



Ortaköy Camii'ni görmek ve meşhur kumpirinden tatmak için Ortaköy'e gittik. Erkenden yola çıkmanın avantajıyla öğle saatlerinde Ortaköy'e vardık. Sakin bir şekilde gezintimizi yaptık. 



Hediyelik eşyaları inceledik. El yapımı takıların bulunduğu stantlara göz attık ve hatıra olarak burç bilekliklerinden birer tane aldık. Boğazın güzelliğini izledikten sonra Ortaköy Camii ile hatıra fotoğraflarımızı çekinmeyi de unutmadık elbette. :)



Kısa bir sürede gezintimiz bitince kahve molası için Bebek tarafına geçmeye karar verdik. Hem biraz serinlemek hem de dinlenmek için soğuk kahvelerimizi alıp Starbucks'ta biraz oturduk. Bebek sahilini görmeden dönmek olmazdı tabii :)

Sahilde canlı müziğe de denk gelmekte şahane oldu. Türkan Sabancı Parkında boğaza nazır bir banka oturup hem müzisyeni dinledik hem de şarkılara eşlik ettik. Çok keyifli bir ortamdı. :)

Oradan ayrılmak istemesek de müzisyen mola verince biz de kumpirlerimizi yemek üzere Ortaköy'e geri döndük. Ortaköy Camii'nin yanında birçok kumpirci bulunuyor. Bazıları müşteri çekmek adına eğlenceli bir şekilde sesleniyordu, bu durumda keyifli detaylardan birisiydi. 



Biz tercihimizi Alaca Cafe'den yana kullandık. Büfe tarzında yapıldığı için tüm malzemeleri görebiliyorsunuz ve kumpire  konulacak malzemeleri kendiniz seçebiliyorsunuz. Biz malzemelerin tamamını karışık şekilde yaptırdık ve kişi başı 75 tl ücret ödedik. Kumpirin boyutu büyük ve bol malzemeli olduğundan epey doyurucuydu. :)



Kumpirlerimiz bittikten sonra geri dönüş yolculuğuna başladık. Kullanacağımız otobüs çok kalabalık olduğundan tramvay kullanmaya karar verdik. Mesafe biraz fazla olsa da tramvay durağına doğru yürümeye başladık, kumpirden aldığımız kalorileri de ancak böyle yakabilirdik. :))



Yol boyunca birçok tarihi yapıyı gördük ve hayranlıkla izledik. Dolmabahçe Sarayı, Galatasaray Üniversitesi, Çırağan Sarayı bunlardan bazılarıydı. Bu güzellikleri unutmamak adına birkaç kare fotoğraf çekmiştim, onları da sizinle paylaşmak istedim. :)




Yolculuk kısmının yoruculuğunu bir kenara bırakırsak, sevdiklerimle birlikte geçirdiğim keyifli bir gündü. Henüz gitmediyseniz bu güzellikleri gidip görmenizi isterim. :)

Sizin en son gezinti yaptığınız yer neresiydi? 💖


Merhabalar!
Bugün çok farklı bir içerik ile karşınızdayım. :)
Nisan ayında Ruhuna Renk Kat bloğunun sahibesi Kübra ile Yalova'da bulunan Kağıt Müzesi'ni ziyaret etmiştik. İçerisinde öyle güzel şeyler var ki kendimizden geçip hepsini tek tek inceledik diyebilirim. Bu kadar etkilenmişken daha önce duymamış olanlar ve ziyaret etmeyi düşünenler için bir yazı hazırlamaya karar verdim.