"Geçmişin, bir urgan gibi dolanmışsa boynuna, kaderinden ne kadar kaçabilirsin?"

~~~~
Mutlu akşamlar blog arkadaşlarım.
Birkaç aydır okuduğum kitaplar içinde en heyecanlı şekilde okuduğum ve gerçek anlamda elimden bırakmak istemediğim Uzun Zaman Önce'den bahsetmeye geldim. :)

Uzun Zaman Önce Konusu
Selim, başarılı bir iş insanı ve iyi bir aile babası olarak yaşayıp giderken geçmişin izleri peşini bırakmaz. Küçükken babasının ona yaşattıklarını hafızasından ve hayatından silmek isterken, annesi ve kız kardeşlerine de hayatı zindan eden bu adamın evinden kurtulmak için üniversite kazanıp gideceği için sevinirken bile ondan habersiz hayatını değiştirecek bir karar alınmıştır. Selim daha 18 yaşında babasının seçtiği eş adayı Perihan ile evlenmek zorunda kalmıştır. Yeni şehirde eşiyle birlikte yaşama tutunabilmek için hem okula gidip hem de çalışmaya başlar. Perihan'ın fedakarlıkları ve kızlarının doğuşu ile mutlu bir aileye sahip olur. Çalışmalarının karşılığında işi de güzel bir şekilde ilerlerken içindeki karanlık taraf ortaya çıkar. Müşteri olarak işyerine gelen Gizem'e aşık olan Selim'in, koğuş arkadaşı Hasan'a anlattıkları ile tüm yaşadıklarını öğreniyoruz.
Neler yaşadı, hapishaneye nasıl düştü vb. birçok soru eşliğinde okunan heyecanlı bir kitaptı.
--
Uzun Zaman Önce instagramda bir okuma grubu vesilesiyle okuduğum 2024 yılı favorilerine girmeye aday bir kitap oldu.
Kitabın sayfa sayısı az olsa da o kadar derin bir hikayesi vardı ki, ilk sayfalardan beni etkileyeceğini hissettim diyebilirim. Selim, annesi ve kız kardeşlerinin maruz kaldığı şiddet maalesef ki gerçek hayatta da yaşandığı için gerçek bir hikayeye tanıklık ediyor gibi hissettim. Selim için üzülüp ailesiyle birlikte mutlu bir hayat sürmeye başlayınca onun adına sevindim. Geçmişin izlerini silip attı derken Gizem ile yaşadıklarını anlatmaya başlayınca bu defa çok kızdım. Her ne kadar zorla evlendirilmiş olsa da onun en zor zamanlarında yanında olan eşi Perihan'ı ve kızlarını bir kenara bırakması ve sonrasında yaptıkları beni çok sinirlendirdi.
Yaşadıklarını koğuş arkadaşı Hasan'a anlatırken, ben de Hasan gibi merakla neler yaşandı acaba diye çevirdim sayfaları. Sayfalar ilerledikçe sona dair tahminlerim oldu ama sonunda yazarımız beni şaşırtmayı başardı. :)
Yazarımız Zekeriya beyin anlatım tarzını çok sevdim. Uzun Zaman Önce'nin ilk ve şuan için tek kitabı olduğunu öğrenince biraz üzüldüm, çünkü kitaplarını okuma listeme ekleyip hemen okuma hayalleri kurmuştum. :))
Uzun Zaman Önce'yi herkesin okumasını isterim aslında ama şiddet vb. durumları içerdiği için bu tür durumlardan etkilenmeyecek, yetişkin okurların okuması daha iyi olacaktır diye düşünüyorum.
~~~~  
"Hayatınızın bazı anlarında o kadar mutlu olursunuz ki bulutların üzerinde hissedersiniz kendinizi. O bulutların üzerinden tepetaklak, düşmek üzere olduğunuzu fark etmezsiniz bile. Mutluluktan gözünüz hiçbir şeyi görmez. Oysa küçükken anneniz uyarmıştır mutlaka, çok güldün bak ağlayacaksın, diye."

~~~~

KİTABIN KÜNYESİ 
Adı: Uzun Zaman Önce 
Yazar: Zekeriya Çetin 
Yayınevi: İnkılap Yayınları 
Sayfa Sayısı: 160 
Baskı tarihi: 2023

 


Tür: Romantik Komedi, Fantastik, Dram
Yayıncı: Amazon Prime
Bölüm Sayısı: 12
Bölüm Süresi: Ort. 50 dk
Dili - Ülkesi: Korece - Güney Kore
Oyuncular: Park Min Young, Na In Woo, Lee Yi Kyung, Song Ha Yoon, Lee Gi Kwang, Gong Min Jung

MARRY MY HUSBAND KONUSU
Yıllarını sorumsuz kocasıyla geçiren ve hayatını devam ettirebilmek için tüm gücüyle çalışan Kang Ji Won, kanser tedavisi görürken az bir ömrü kaldığını öğrenir. Aldatıldığına dair şüpheleri olan Ji Won, kanıt ararken kocasının onu en yakın arkadaşıyla aldattığını öğrenir. Bu olay sonucunda trajik bir şekilde öldürülen genç kadın, mucizevi bir şekilde 10 yıl öncesinde eşiyle evlenmeden önceki döneme gözlerini açar.
Her şeyin farkında olarak hayata yeniden başlayan Kang Ji Won'un kocasından ve yakın arkadaşından intikam almak için yaptıklarını konu alıyor.

KARAKTERLER / OYUNCULAR
Park Min Young, Kang Ji Won karakterini canlandırmakta.
Ji Won, hayatı zorluklarla geçen ve ona zarar veriyor da olsa hayatındaki insanlara katlanarak geçiren bir kadın. Bütün bu fedakarlıklarına rağmen kocası onu en yakın arkadaşıyla aldatır. Tüm bu zorluklara dayanamayan genç kadın kanserinin ileri seviyede olduğunu ve kısa bir ömrü kaldığını öğrenince kocasından intikam almak ister. Tam bu noktada kocası ve arkadaşı tarafından trajik bir şekilde öldürülür.
Bir şekilde ona yeniden yaşama şansı verilir ve Ji Won intikam için tabiri caizse kollarını sıvar. İntikam alma sürecinde Kang Ji Won'un nasıl geliştiğini ve iyileştiğini, öz benliğini bulduğunu görüyoruz. 

Na In Woo, Yoo Ji Hyeok karakterini canlandırmakta.
Ji Hyeok, Ji Won'un çalıştığı şirketin yöneticilerinden birisi ve aynı zamanda onun çalıştığı bölümün şefi.
Kang Ji Won'a olan hisleri sebebiyle genç kadına destek olan hepimizi kendine hayran bırakan bir karakter kendisi. :)
Başlangıçta biraz sert ve eski moda tarzıyla şaşırtsa da gizemli hallerinin altından aşık olunacak bir adam çıktı. ^^


Lee Yi Kyung, Park Min Hwan karakterini canlandırmakta.
Min Hwan, Kang Ji Won'un kocası. Biraz ağzımı bozacağım kusura bakmayın ama kendisi şerefsizliğin vücut bulmuş hali. Kendisi evde keyif yapıp borçlar yaparken, Ji Won gece gündüz çalışıp hayatlarını sürdürmeye, borçları ödemeye çalışıyor. Ölüm döşeğinde olan karısıyla ilgilenmek yerine onu en yakın arkadaşıyla aldatacak kadar karakter yoksunu birisi.
Her bölümde karaktere sövüp saysam da oyuncunun başarısını inkar edemem. Kötü bir karakteri bu kadar başarılı canlandırıp kendisinden iliklerimize kadar nefret etmemizi sağladı. :D


Song Ha Yoon, Jung Soo Min karakterini canlandırmakta.
Soo Min, Kang Ji Won'un en yakın arkadaşı. Onu çok seviyor ve düşünüyor gibi görünse de içten içe Ji Won'u kıskanıyor, onun sahip olduğu her şeyi elinden almak için türlü oyunlar çeviriyor. Görünce bile sövmeye başladığım biri, nefret ettiğim karakterler listesinde 1 numaraya oturdu diyebilirim. 
Song Ha Yoon, sanki bu karakter için doğmuş. Duruşu bile o kadar sinsi ki, hiçbir şey yapmadan izleyenin sinirlerini bozacak kadar başarılı bir oyunculuğu var.


YORUMUM;
Mutlu akşamlaar! :)
Çoktandır Kore dizisi paylaşımı yapmadığımı fark ettim, bu açığı kapatmamız lazım değil mi ama? ^^
Bu yazımda bahsedeceğim Marry My Husband, aynı isimli webtoondan uyarlama bir Kore dizisi. Tanıtımları o kadar ilgi çekiciydi ki, dizi yayına girdiği an bizde güncel olarak izlemeye başladık. Daha ilk bölümden sinir krizleri geçirsem de Kang Ji Won intikam için neler yapacak, planları gerçekleşip şerefsiz kocasından kurtulabilecek mi acaba merakıyla yeni bölümlerini bekledim ve heyecanla izlemeye devam ettim. 
Ji Won intikam planları yaparken hayatı boyunca yaptığı hatalarında birer birer farkına varır. Kendisine destek olduğunu düşündüğü kişilerin aslında hayatını mahvettiğini, çok başarılı ve sağlıklı bir hayat sürebilecekken zorluklarla ve hastalıklarla baş etmek zorunda kaldığı gerçeğiyle yüzleşir ve bunu tersine çevirmek için çalışmalarına başlar. Hayatını mahveden bu insanlardan ve onu ölüme götüren kaderini, sırtından bıçaklayan yakın arkadaşı sandığı Soo Min'e devretmek için tüm adımlarını yavaş ve emin bir şekilde hesaplar. Bu konuda sürpriz bir destekçisi, Yoo Ji Hyuk çıkagelir.
Ji Hyuk'un varlığı, Kang Ji Won için hayata yeniden başlaması kadar güzel bir detaydı bence. Ona olan sevgisi ve desteği beni çok etkiledi. Gerçekte de böyle adamlar olsa da karşıma çıksa ne güzel olurdu düşüncesiyle izledim vallahi. :D
Ona destek olan ve gerçek arkadaşlığı bulduğu Yoo Hee-Yeon ve Yang Jo-Ran'ı da unutmamak gerek. İki karakterde o kadar tatlı ve iyiydi ki. Onların sahnelerini izlerken gerçek arkadaşlığı hissedebilirsiniz. :)
Ji Won'un intikam almasını ve Ji Hyuk'un güzelliğini izlerken ne kadar keyif aldıysam Min Hwan ve Soo Min karakterlerini izlerken o kadar sinir ve nefret doldum. Karakterler o kadar kötü ki, izlerken siniri ve nefreti iliklerime kadar hissettim. İzlerken kötü karakterlere en çok sövdüğüm dizi Marry My Husband'dır diyebilirim, o derece.
Dizinin iyi yönlerinden bahsettim, biraz da olumsuz yönlerini konuşalım;
Bir noktadan sonra webtoondan farklı bir şekilde ilerlemeye başlıyor. Diziyi uzatmak amacıyla webtoonda olmayan bir karakter dahil edilmişti ve gereksiz olduğunu düşündüğüm entrikalı olaylar yaşandı. Bu durum beni rahatsız etti ve birkaç bölümü izlemeden final bölümünü izledim.
Dizilerde yan karakterlerin hikayelerini de izlemeyi seven biri olarak gereksiz entrikalar yerine webtoondaki gibi yan karakterlerin hikayelerine biraz daha yer verilse daha hoş olurdu diye düşünüyorum. 
Marry My Husband, sinir krizleri eşliğinde izlemiş olsam da genel olarak keyif aldığım bir dizi. Özellikle intikam kısımlarını izlerken tabiri caizse içimin yağları eridii. :D
Yukarıda bahsettiğim gereksiz uzatılma durumu olmasaydı favorilerim arasına bile girebilirdi.
Aldatılma, intikam konulu dizileri seviyorsanız şans verebilirsiniz. :)