Ancak ayrılık da elbette bir tür yastır. Öyle herhangi bir ilişkinin ölümü de değildir, hayatınızdaki en önemli ilişkinin ölümüdür. Bunda sevimli hiçbir şey yoktur. "Terk etmek" de gerçek anlamını vermiyor. Çok hızlı, sanki bir anlık bir şeymiş gibi geliyor kulağa. Fakat terk edilmek ebediyen sürüyor. Çünkü seni seven bir insan artık seni sevmemeye karar veriyor.


Özel Koruma Kitap Konusu

Hannah Brooks, hayatını işine adamış bir özel koruma. Hasta olan annesi, ölmeden önce Hannah'dan kendine zaman ayırarak tatile gitmesini ister. Genç kadın annesinin son isteğini yerine getirmek için sevgilisiyle birlikte gitmek için tatil planı yapar fakat gelin görün ki sevgilisi olacak insan müsveddesi annesini kaybetmesinin ertesi günü Hannah'ı terk eder.  Hem de saçma sapan gerekçelerle..

Annesini kaybetmenin acısıyla baş edebilmek için hemen işine dönen Hannah için yeni bir görev verilir. Ünlü oyuncu ve yaşayan en seksi erkek seçilmiş Jack Stapleton'u korumak.  Filmlerini hayranlıkla izlediği bu adamın korumalığını yaparken Hannah'ın yaşadıkları, Jack Stapleton'un hayatına dair ortaya çıkan gerçekleri konu alan romantik komedi türünde bir kitap.

~~~~

"Sana dokunmam konusunda nasıl hissediyorsun?" Jack Stapleton'ın bana dokunması konusunda nasıl mı hissederim?

"Ne türden bir dokunmadan bahsediyoruz?"

"Yani, sevgililerimle birlikteyken... onlara çok fazla dokunmaya meyilli oluyorum. Anlarsın ya. Eğer birine karşı ilgin varsa ona dokunmak istersin."

"Tabii," dedim. "Biraz daha gerçekçilik katabilir."

"Katılıyorum."

"Elini tutmam sıkıntı olur mu?" 

Zor bir soru değildi. "Hayır."

"Peki... kolumu omzuna atabilir miyim?" 

Bir kez daha başımı salladım. "Kulağa kabul edilebilir geliyor."

"Kulağına fısıldayabilir miyim?"

"Ne fısıldadığına bağlı olabilir."

"Belki de şöyle sorsam daha iyi olacak: Yapmamı istemediğin bir şey var mı?"

"Kıyafetlerinin üzerinde kalmasını tercih ederim."

~~~~

Yorumum;

Merhaba blog arkadaşlarım,

2025'in ilk kitabı olması niyetiyle elime aldığım fakat sonra Arafta çizgi romanını okuyarak ikinci sıraya gerileyen Özel Koruma kitabından bahsetmeye geldim. :)

Son zamanlarda kitap okuma isteğim olsa da elime alıp okuma kısmında zorlandığım için en sevdiğim tür olan romantik komedi türünde bir kitap okuyarak bu durumu aşmak istedim ve kardeşimin tavsiyesi üzerine Özel Koruma kitabını okudum. Kurgu bakımından tahmin edilebilir şekilde ilerleyen, beklentisiz başlanıldığı takdirde keyif alınabilecek bir kitap. 

Fakat eleştirebileceğim bazı noktaları da vardı elbette. Kitaptaki olayların anlatıcısı Hannah'tı ve korumalık yetenekleri ile övündü ki okur olarak istemsizce bir beklentim oluştu. Fakat bunları okuyup hissedeceğimiz bir durum ya da olay göremedim. Jack'i korumak için yanında olduğu anlardaki konuşmaların yetenekli özel korumadansa şaşkın bir "fangirl" modundaydı.

Ayrıca Jack'in tehlikede olduğu gerekçesiyle özel bir şirketten koruma ekibi talep edilmesini okuyunca herhalde polisiye kısmı da olacak diye heyecanlandırmıştı fakat oradan da umduğumu bulamadım.

Kitaba dair sevdiğim şeyleri düşününce aklıma gelen tek şey Jack Stapleton. Romantik komedi türünde kendine aşık edebilecek tarzda erkek karakterler listesine ekleyebiliriz. :)

Kitabı genel olarak kafa dağıtmak için açtığımız rom-com filmlere benzettim. Herhangi beklentiye girmeden vakit geçirmenizi sağlayacak, zaman zaman eğlendiren ve romantik dozlarıyla içinize dokunabilecek bir havası vardı. Favorim oldu diyemem ama bu tarz okumaya yeni başlayanlar tercih edebilir. :)

~~~~

Jack, doğrudan konuya girmemeye çalışarak, "Ağlıyor musun?" diye sordu.
Elbette ağlıyordum. Ağladığım barizdi. Ancak başımı iki yana salladım.
"Sert erkek olduğunu sanıyordum."
"Sana söyledim zaten, değilim."
"Artık sana inanıyorum," dedi Jack.
"Alerjim var," diye ısrar ettim.
Fakat bu, bana bile ikna edici gelmiyordu.
"Neye alerjin var? Sonsuzluk havuzumda öpüşen iş arkadaşlarına mı?"
"Polen" deyip geçmeliydim. Değil mi? Klasik bir şeydi.Ancak beynim kısa devre yaptı, kalbimden taşan ve içime işleyen asidi hissettim. Neye alerjim vardı? Hayal kırıklığına alerjim vardı. İhanete alerjim vardı. Arkadaşlığa. Umuda. İyimserliğe Yaşama, çalışmaya, genel olarak insanlığa.

~~~~

KİTABIN KÜNYESİ 

Özgün Adı: The Bodyguard 
Yazar: Katherine Center 
Çevirmen: Tuba Özkat 
Yayınevi: Artemis Milenyum 
Sayfa Sayısı: 344 
Baskı tarihi: Temmuz 2022 (ilk baskı)


"Koreli-Amerikalı Bir Kızın Ergenliğe Giriş ve Köklerine Dönüş Hikayesini Anlatan Çarpıcı ve Ödüllü Otobiyografik Bir Çizgi Roman"

Arafta Çizgi Romanının Konusu
Deborah, küçük yaşlarda ailesiyle birlikte Güney Kore'den Amerika'ya göç ediyor. Gerçek adı Jung Jin olan genç kız, Amerika'da adının karmaşıklığı ve dış görünüşünün onlardan farklı olması sebebiyle ayrımcılığa maruz kalır. Küçüklükten itibaren yaşadığı bu durum Deborah'ı etkiler ve hiçbir yere ait olmadığı hissiyle depresyonla savaşmaya başlar. Bu durumla savaşırken ailesinden destek görüyor olsa da bir yandan da her Koreli ebeveyn gibi Deborah'ın ailesinin de ondan beklentisi büyüktür ve kızlarının çok başarılı olmasını ister. Genç kız bu beklentileri karşılamak konusunda da çok zorlanır. Tüm bunlar üst üste gelince Deborah, ailesinden, arkadaşlarından ve çevresinden uzaklaşır. 
Hem Kore'ye hem de Amerika'ya aidiyet hissini kaybeden Deborah'ın kendini bularak, yaşadığı zorluklarla verdiği savaşı anlatan etkileyici bir çizgi roman.

Yorumum
Mutlu haftalar blog arkadaşlarım.
Yeni yılda okuyup bitirdiğim ilk kitap (aslında çizgi roman) ve 2025'in ilk blog yazısı ile geldiim! :)
Görüşmeyeli nasılsınız? Yeni yılda her şey yolunda gidiyordur umarım. ^^
Geçen yıl okuma hedefime ulaşamayınca yeni yıla daha fazla kitap okumalıyım düşüncesiyle başladım fakat bir türlü elime kitap alıp uzun uzadıya okuma imkanım olmadı. Bugün hava kapalı ve soğuk olunca fırsat bu fırsat diyerek Arafta çizgi romanını elime aldım. Birkaç saat içerisinde de okuyup bitirdim.
Öncelikle çizimlerine bayıldığımı söylemek istiyorum. O kadar başarılı ki bazı çizimler sanki fotoğrafa bakıyormuş hissi uyandırdı. Ayrıca teknikler ve renklerin koyu kullanılması Deborah'ın yaşadığı depresyonun/ruh halinin başarılı bir şekilde yansıtılmasını  sağlamıştı.
Okurken Deborah'ın ailesine, arkadaşlarına ve çevresindekilere tavırlarından dolayı kızsam da, Deborah'ın bazı tavırlarına sinirlensem de, bir yandan da bunların gerçek olduğu farkındalığıyla okudum.Çoğumuzun karşılaştığı ve maalesef ki yaşamış olabileceği akran zorbalığını konu alması, maruz kalan kişinin nasıl etkilendiğinin yansıtılması ve bu durumun üstesinden gelişinin aktarılması gerçek hayatta bu durumu yaşayanlar ve ne yapacağını bilemeyenler için hem yol gösterici hem de motivasyon niteliğinde. Akran zorbalığı ve ailenin psikolojik baskılarının çocuklar üzerindeki etkilerini görmek ve bu farkındalığı kendi hayatlarınıza da katmanız için Arafta çizgi romanına şans vermenizi isterim.
Çevremizde olan farklılıkları ayrıştırmadan, onlarla birlikte uyumlu ve mutlu bir şekilde yaşanacağının farkındalığında bir insanlık haline gelebilmemiz dileğiyle yazıma son vermek istiyorum.

~~~~
KİTABIN KÜNYESİ
Özgün Adı:
In Limbo
Yazar: Deb J.J. Lee
Çevirmen: Tolga Yozcu
Yayınevi: Yuzu Yayınları
Sayfa Sayısı: 352
Baskı tarihi: Ekim 2024