Merhabalar, mutlu pazarlar ^^
Bir süredir buralarda yoktum ve çokça özledim. Bu süreçte okuyup sizlerle paylaşamadığım kitaplar ile geri dönüş yapmak istedim. Lafı çok uzatmadan Esra Tok'un Mazi Sonsuza Kadar kitabı ile başlayayım;

Mazi Sonsuza Kadar - Esra Tok  
Yıllar önce okuduğum Mazi kitabının (yorumu için tık tık) devam kitabını okumak bu zamanlara kısmetmiş. :)
İlk kitabı okumadıysanız spoiler içerebilir, önden uyarayım.
İlk kitabın sonunda Amelya ve Genco'nun Mazi ile imtihanları bitmemiş ve doğan ikizlerinden Yaman kaçırılmıştı. Üstelik Yaman'ın düşmanları Ferman aşiretinin başına geçmesi gibi bir durumla karşı karşıya kalırlar. Amelya'nın bu durumdan haberi yokken Genco, Yedi Aşiret ağaları ile birlikte oğlunu bu durumdan kurtarabilmenin yollarını aramaktadır. Bir yol bulurlar fakat anne-baba olarak iki oğullarından da ayrı kalmaları gerekmektedir. Bu durumu öğrenen Amelya çılgına döner ve Genco'nun planlarından çok başka bir yol çizer. Amelya'nın bu seçimi ile Genco'nun sınavlarına bir yenisi daha eklenir. Hem deliler gibi sevdiği eşinden hem de oğullarından uzak kalmıştır. Yüreği yangın yerine dönen genç adam bu zorlu sınavı atlatıp mutlu bir hayat sürebilecek mi yoksa Mazi bir gölge gibi onları takip etmeye devam edecek mi? dersiniz.
~~~
Mazi'nin ikinci kitabını neredeyse 6 yıl sonra okumuş olsam da ilk kitaptaki gibi aktı gitti satırlar. Heyecanın düşmediği ve olaylar ardı ardına yaşandığı için sonunda neler olacak acaba merakıyla elinden bırakmak istemedim. Genco ve Amelya'nın evlatları ile sınanıyor olması ise yürekleri dağlıyor gerçekten. Mutlu sona ulaşıp güzel bir hayat sürdüklerini görmek istiyor insan. :)
Sonunu söylemeyeceğim elbette ama yine çok heyecanlı ve serinin diğer kitabında neler olacak acaba merakıyla baş başa bırakan bir final yapmıştı yazarımız. Serinin devam kitaplarını da merakla bekliyorum. Umarım bu defa arayı fazla açmadan kavuşup okuyabilirim. :)
Bu tarz aşiret kurgularını ve romantik türde kitapları seviyorsanız Mazi kitabına şans verebilirsiniz. 



Yasak Aşkın Kanıtı - Taylor Jenkins Reid
Carrie Allsop, bir gün hiç tanımadığı bir adama David Mayer'e mektup yazar. Bunun sebebi ise kocasının kendisini David'in karısı ile aldattığını düşünmesidir. İkili bu durumu açıklığa kavuşturmak için bir süre mektuplaşmaya devam eder ve bir süre sonra ilişkilerinin boyutu değişir.
Carrie şüphelerinde haklı mı yoksa yanılıyor mu?
David ile aralarındaki ilişki nasıl bir hal alacak?
Bu soruların cevabını aradığımız bir kitap. Hem kısa bir kitap oluşu hem de mektuplardan oluşması sebebiyle kısa bir süre içerisinde okuyup bitirdim. Bir oturuşta okudum deriz ya, tam olarak öyleydi. Kurgusal olarak tahmin edilebilir kitap aslında ama anlatım olarak kendine bağlamayı başarıyor ve sonu beni oldukça tatmin etti. Carrie'nin verdiği kararlar, kendinin farkına varması oldukça etkileyiciydi. Bitirdikten sonra "işte bu!" demiş olabilirim. :))
 Bazen bizi yormayacak ama bitirdikten sonra "güzel bir kitaptı" hissi bırakan bir şeyler okumak isteriz ya tam o anlarda okunabilecek türde bir kitaptı. Kesinlikle okuyun diyemem ama bir yerlerde denk gelirseniz şans verilebilir. :)


Sahte Balayı - Christina Lauren

İki düşman kendilerini romantik bir balayında bulunca her şey olabilir – aşk bile…

Olive Torres, ikizi Ami'nin aksine oldukça şanssızdır. Ami, hayatının aşkını bulup güzel bir düğünle evlenirken düğününü, gelinliğini hatta balayını bile bedavaya getirebilecek kadar şanslı biri. Olive ise hem işini hem işini kaybetmişken, ikizinin düğününde tüm günü düşmanı olarak gördüğü Ethan Thomas ile geçirmek zorunda kalır.
Her şey güzel ilerlerken düğünü kabusa çeviren bir olay yaşanır. Olive ve Ethan dışında düğündeki herkes gıda zehirlenmesi yüzünden hastanelik olur. Ami, bedavaya getirdiği her şey dahil balayına gidemeyeceğini anlayınca bu tatilin boşa gitmemesi için kardeşini ve eşinin kardeşi olan Ethan'ı göndermeye karar verir. Bu güzel Hawaii tatilini kaçırmak istemeyen Olive ve Ethan on günlük bir ateşkes imzalarlar ve Sahte Balayı başlar.
~~~~
Konusundan anlaşılacağı üzere Yasak Aşkın Kanıtı kitabı gibi Sahte Balayı da tahmin edilebilir bir kurguya sahip. Okurken romantik komedi filmi izliyormuş hissi veren eğlenceli bir kitaptı. Beni yormayacak, romantik türde bir kitap okumak istediğim bir anda ve sıfır beklenti ile okuduğum için keyif aldığımı söyleyebilirim. Sizde zaman zaman benim gibi bu tarz okumalar yapmak isterseniz şans verebilirsiniz. 


 


Kendi kabuğuna yabancı olmanın, ruhunun ait olduğu bedene dar gelmesinin, bazen hiçbir sebebi yokken gözünün gördüğü her şeyi bir tiyatro sahnesini izler gibi algılamamın sebebini ben bile bilemezken, bunlara tamamen yabancı insanların anlamasını beklemek zaten haksızlık olurdu...


~~~~


Merhabalar.

Bugün severek okuduğum bir kitaptan bahsetmek istiyorum. İtiraf etmek gerekirse okuyalı epey bir zaman oldu ama güzel bir yazı yazamam düşüncesiyle yorumumu sürekli erteledim ve nihayet yazabiliyorum. :)

Bibury Cadısı, öncelikle kapağıyla beni kendine çeken bir kitap oldu. Tabloya bakıyormuş gibi hissettiren ve arka kapağını okumadan bile hikayesi ne acaba diye düşündüren kapak tasarımına sahip bence.

Konusuna gelecek olursam;

Bibury Cadısı iki zamanlı olarak ilerleyen kurguya sahip. 1860 İngiltere'si ve günümüz Türkiye'sinde yaşanıyor. 

1860 yılında kitaba ismini veren Bibury köyünde yaşayan, güzeller güzeli Charlotte'nın hayatının aşkıyla tanışma hikayesini okuyoruz. Şifacı ve yardımseverliği ile bilinen Charlotte, bir gün kapısına gelen yaralı adama iyileşmesi için yardım eder. Ve böylece Charlotte ile Arthur'un hikayesi başlar.

Günümüz İstanbul'unda yaşayan, hayatında büyük bir boşluk hisseden, hafızasının derinliklerinde kaybolan anılarını hatırlamaya çalışan ve çizdiği resimler ile hayatına devam eden Ferah. Ailesi ile mesafeli bir ilişkisi olan genç kadının hayatı, mahallesinde yeni açılan restaurantın sahibi Aren ile tanışınca bambaşka bir hal alır. Ve sonrasında yaşanan olaylar Charlotte ve Ferah arasındaki bağlantının çözmemizi sağlıyor diyebilirim. :)

~~~~

Hayat güçlü kadınları içinde barındıramaz. Hazmedilemeyen ağır bir yemek gibi eninde sonunda onu kusar. Kötü çobanlar güçlü kadınları sevmez...

~~~~

Bu şekilde çift zamanlı ilerleyen kurgular her zaman dikkatimi çekmiştir. İki zaman arasındaki o bağlantıyı bulmanın heyecanı bambaşka bir his bence. :) Ferah'ın hafıza kaybının, ailesi ile arasındaki soğukluğun sebepleri neler; Charlotte ile Ferah'ın hikayesi nasıl bir bağlantı ile bağlanacak, aşk hikayeleri mutlu sona ulaşabilecek mi vb. birçok soru eşliğinde çevirdim sayfaları.

Charlotte ve Arthur'un hikayesi de etkileyiciydi fakat ben Ferah ve Aren'in hikayesinden daha çok etkilendiğimi itiraf edeceğim. Charlotte karakter olarak kusursuz bir portre çizerken Ferah'ın farklılığı beni kendine çekti sanırım. Kaybettiği hafızasını geri getirmek için verdiği çaba, benliğini bulma yolculuğu farklı duygular hissettirdi. Bir de arkadaşı Yusuf için yaptıkları var elbette. Kağıt toplayıcısı olduğu için çoğu kişinin görmezden geldiği Yusuf'un, en yakın dostu oldu Ferah. Bu konuda insanların farkındalığını arttırmak için yaptıkları ise gerçekten takdire şayandı. Güçlü kadın karakterleri her zaman sevmişizdir. 😎

 Yazarımızın önceki kitaplarını da görüp merak etmiştim ama tanışma kitabımız Bibury Cadısı oldu. Seçtiği konu olsun, kurgu ve anlatımı olsun beni çok etkiledi. Başta da söylediğim gibi bu tarz kitapları okumayı çok severim. Nesrin hanımın akıcı üslubuyla birleşen bu kitabı da severek okudum. Bu yıl okuduğum kitaplar arasında favoriler listeme girdi bile.

Benim gibi bu türe ilginiz varsa, güçlü kadın karakterleri okumayı seviyorsanız Bibury Cadısı'na şans vermelisiniz. 

 


Tür: Gençlik, Gizem, Gerilim, Dram, Romantik
Yayıncı: Daum Kakao TV
Bölüm Sayısı: 13
Bölüm Süresi: 20 dakika
Dili - Ülkesi: Korece - Güney Kore
Oyuncular: Shim Dal Gi, Bomin, Hongseok,Lee Na Gyung, Heo Jung Hee, Baek Ji Hye

 

Tür: Romantik, Dram, Fantastik

Bölüm Sayısı: 13 Bölüm 

Süresi: 25 dakika

Yapım Yılı: 2016

Yönetmen: Hamasaki Hiroshi

Senarist: Kakihara Yuuko 

~~~~

Merhabalar Blog dostlarım :)

Yoğunluktan dolayı verdiğim zorunlu aradan nihayet dönebildim.

Geçen sene bazı blogger arkadaşlarım ile Blogları Canlandırma Projesi isimli bir etkinlik yapmıştık hatırlarsanız, keyifli bir etkinlik olunca bu yılda devam etme kararı aldık. Şubat ayının sonuna yaklaştık neredeyse ama ben Ocak ayı teması için olan yazım ile geldim.^^

Ocak temamız Uzakdoğu ve çizgi romandı. Ben Orange isimli anime diziyi seçtim ve bugün size ondan bahsedeceğim.


KONUSU

Lise öğrencisi Naho bir gün bir mektup alır. Bu, 10 yıl sonrasında yaşayan Naho'dan (yanı kendisinin gelecekteki halinden) geçmişte yaşadığı pişmanlıkları düzeltmek amacıyla geçmişteki kendine yazılan bir mektuptur. Tabii bu mektupların devamı gelecektir. Naho geçmişteki kendisine, yaşadığı pişmanlıkların tekrarlanmaması, keşkelerinden kurtulması ve okullarına yeni gelecek Kakeru'nın 10 yıl sonra aralarında olmayacağı için onunla olan anılarını daha da güzelleştirmesi için neler yapmasına dair yönlendirmelerde bulunduğu mektuplar göndermeye devam eder. Bu mektuplar Naho'nun pişmanlıklarını düzeltmesine yardımcı olabilecek mi dersiniz?


Orange, uzun süredir duyduğum ve merak ettiğim bir animeydi. Geçmiş-gelecek şeklinde çift zamanlı işlenen dizi-filmler ve kitaplar her zaman dikkatimi çekmiştir. Buna bir de geçmişi değiştirme ve mektup temaları eklenince BCP Ocak teması için başka bir seçenek düşünmeden hemen izlemeye başladım.

Naho ve arkadaşlarını izlemek çok keyifliydi. Eğlenceli, birbirini destekleyen ve yıllar sonra bile aralarındaki o güçlü bağı devam ettirebilen bu arkadaş grubu anime dizisinde bile olsa benim için imrenilecek bir ekipti. :)

Ve tabii esas konumuz gelecekten gelen mektuplar olması çok heyecan vericiydi. Naho ve arkadaşları lise dönemindeki pişmanlıklarını düzeltebilecek mi, Kakeru ile olan anılarını güzelleştirmeyi başarabilecekler mi ve hatta onun hayatta kalmasını sağlayarak 10 yıl sonrasında bile bir arada olabilecekler mi acaba soruları kafamda dönüp dururken bir yandan da böyle bir durum gerçekte de olabilir mi, geçmişteki olayları değiştirebilir miyiz acaba diye düşüncelere dalarak izledim. Çoğumuzun aklından en az bir kez bu tarz düşünceler geçmiştir bence. :) Böyle bir şeyin mümkün olup olmadığını bilmemiz imkansıza yakın olsa da bu anime sayesinde değiştirebileceğimizi varsayarsak ne gibi durumlar ve sonuçlarla karşılaşırdık onu görmüş oluyoruz. 

Lise yıllarının o tatlı ve eğlenceli havası, hayatın içerisinden bazen mutlu eden bazen hüzünlendiren anlar barındıran ve yukarıda bahsettiğim olaylardan dolayı heyecanlandırıp meraklandıran kısa ama dolu dolu bir animeydi bence. Spoiler vermeyi sevmem ama sadece sonu pek umduğum gibi olmadı. Sadece mutlu ya da mutsuz son açısından değerlendirmiyorum, sanki bir şeyler eksik kalmış gibi hissettirdi.  Onun dışında keyif alarak izlediğim, favorilerim arasında yer alabilecek bir animeydi. Çizimlerini ve müziklerini de çok sevdiğimi söylemeden edemeyeceğim. Jenerik kısmındaki şarkıyı sevince atlamadan dinlediğimi de itiraf edeyim. :)

Benim gibi bu türde yapımlara ilginiz varsa ve hala izlemediyseniz tavsiye ederim. 


Blogları Canlandırma Projemizin detaylarını buraya tıklayarak öğrenebilirsiniz. ♥


Size favorimle veda edeyim. Hoşça kalın! ♥

 


“İşte bu kitap, oğluma yazdığım mektubumdur, yüreği daima vatan sevgisiyle dolu iki arkadaşın hayallerini gerçekleştirme hikâyesidir.”

Mutlu akşamlar blog arkadaşlarım😊
Bugün keyifle okuduğum bir kitabı sizlerle paylaşmak istiyorum;
Arkadaşıma Veda kitabında Cumhuriyetimizin kurucusu ve 20. yüzyılın büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk ile can dostu, silah arkadaşı ve sadık yaveri Salih Bozok'un tanışmalarından Atamızın vefatına kadar geçen sürede yaşadıklarını okuyoruz. 
Atatürk'ün hasta yatağında son anlarını yaşadığı fark edilince, neredeyse bütün ömrünü geçirdiği dostunu kaybedecek olmanın hüznüyle bir karar veren ve bu kararı vermesinin sebebini oğluna mektup ile açıklamak isteyen Salih Bozok'un kaleminden Mustafa Kemal Atatürk'ün okul ve askerlik hayatını, annesi ile olan ilişkisini, doğaya ve hayvanlara olan sevgisini okuyoruz. Kitap oldukça akıcıydı. Sanki önümde gerçekten mektuplar varmış da Salih Bozok'un oğlu yerine ben okuyormuşum hissi uyandırdı. Anlatılanlardan o kadar etkilendim ki kitabın sonuna geldiğimde keşke biraz daha uzun olsa, Atatürk ve can dostu hakkında daha fazla şey okuyabilseydim diye düşündüm. Ergün Gündüz'ün çizimleriyle desteklenmesi de kitabın etkileyiciliğini arttırmış diye düşünüyorum. Bahsedilen olayları çok başarılı bir şekilde resmetmişti.

~~~~
Bir gün Atatürk'ün doktorlarından biri bana,
"Arkadaşınızı hiç kıskanmadınız mı?" diye sordu. Bir süre samimiyette düşündüm ve ona şöyle cevap verdim:
"Belki ilk zamanlar ben niye onun kadar önemli olamıyorum diye düşünmüşümdür. Ama sonra emin olun böyle bir duyguya kapılmadım. Bu duygu şuna benziyor: Ağrı Dağı'nı kıskanabilir misiniz? Ya da gökten geçen bir bulutu? Ya da denizi? Mustafa Kemal'i kıskanmak, işte o kadar akıldışı bir şey benim için."
~~~~
 
Bu kitabı okurken Atamızın güçlü ve kararlı karakterini daha küçük yaşta edindiğini, yaşadığı zorlukları ve ülkemiz için yaptığı fedakarlıkları okurken ona olan hayranlığım ve minnetim daha da arttı. Son satırları okurken ise gözyaşlarımı tutamadım. Başta ulu önderimiz Atatürk olmak üzere ülkemizin kurtuluşu için var gücüyle savaşan, canını feda eden herkese sonsuz teşekkürler, ruhunuz şad olsun 🙌

Son olarak Arkadaşıma Veda'nın küçükten büyüğe herkesin okumasını isteyeceğim kitaplardan bir tanesi olduğunu belirtmek isterim. :)
****

KİTABIN KÜNYESİ
Adı: Arkadaşıma Veda
Yazar: Zülfü Livaneli
Yayınevi: İnkılap
Sayfa Sayısı: 172
Baskı tarihi: Aralık 2021



Küçüklüğümden beri mektup yazmayı, bana mektup yazılmasını çok severim. Günümüzde haberleşme oldukça hızlansa da ben hala bu sevgimden vazgeçmedim. Benim gibi mektup yazmayı seven arkadaşlar edinince ara sıra mektuplaşırız. İlle Kitap bloğunun sahibesi İnci abla ile de mektup arkadaşlığımız var. Geçtiğimiz senelerde bir süre aktif olarak mektuplaşıyorduk ama covid vs derken arayı biraz açtık. :)
Yeni yıla girmeden evvel sohbet ederken yeni yıl hediyeleşmesi mi yapsak dedik ve 2022'nin ilk mektuplaşması için sözleşmiş olduk. ^^

 
İnci abla her zaman özenli ve düşünceli bir mektup arkadaşı oldu. Bunu anlamak için kargo poşetini açmak bile yeterli oluyor. ^^



Yukarıda mektuplaşma için sözleşmiş olduk dedim ama mektup için hiç konuşmadık aslında. Fakat kalp kalbe karşı derler ya, ikimizde sürpriz olsun diyerek birbirimize mektuplar karalayıp hediyelerin içine iliştirmişiz. :)
İnci abla mor sevgimi bildiğinden özellikle mor zarf bile seçmiş. ♥


Ve gelelim asıl sürprize. :)
Konuşurken hediyeler konusunda birbirimize seçenekler sunup uygun olan bir tanesini seçelim demiştik ama İnci abla hem bana hem de kardeşim Goncagül'e sürpriz olsun diye çifte hediyeler ve mektuplar hazırlamış. Paketi açınca ikimizde hem şaşırdık hem de çok çok mutlu olduk. ♥
N.G. Kabal'ın Lordlar ve Varisler kitabını kutulu set olarak alması ayrıca kalbimi pır pır ettirdi. ♥ 
Kötülerin Krallığı kitabı da son dönemin sevilen kitaplarından. Bu kitap için beklentim yüksek. :)
Kitapların yanında anneciğinin el emeği tatlı anahtarlıkları da göndermiş. İkimizde o kadar beğendik ki, bir süre kullanmaya kıyamayacağız sanırım. :)
Görselde gördüğünüz çoraplarda kardeş payı düşünülerek ikişer adetti, bölüşüp kullanıma açtık bile. ^^

~~~~

Paket elime ulaşalı yaklaşık olarak 2 hafta oldu fakat daha bugün gelmiş de yeni açmışım gibi mutlulukla gülümseyerek yazıyorum bu satırları. İşte bu yüzden mektup arkadaşlığını seviyorum diyorum kendi kendime. Bu yazıyı da anı kalması ve tekrardan açıp okuduğumda yeniden tebessümle hatırlamak için paylaşmak istedim. :)
Ve tabii ki bu mutluluğun kaynağı İnci ablama da bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. İyi ki seni tanımışım, iyi ki mektup arkadaşı olmuşuz abla. Umarım arkadaşlığımız uzun yıllar devam eder. ♥





Merhabalar ^^
Bugün 2021 yılının son aylarında yapmış olduğum kitap alışverişlerinden ve hediye olarak kitaplığıma katılmış kitaplardan bahsetmek istedim. 

BKM Kitap sitesinden yapmış olduğum alışveriş ile başlayalım;
Seçili kitaplarda 1 alana 1 bedava kampanyası vardı. Ben de böyle bir fırsatı kaçırmak istemedim ve bir sepet hazırladım. :)
Josh Malerman - Teftiş
Krysten Ritter - Şenlik Ateşi 
Mia Sheridan - Leo'nun Şansı
Walter Tevis - Vezir Gambiti
Veronica Roth - Seçilmiş Olanlar
Bir de fotoğrafa eklemeyi unuttuğum Temel Çizim Teknikleri kitaplarını seçtim. Her biri 14,9 tl olan kitapları 1 alana 1 bedava kampanyası ile 6 kitabı yaklaşık olarak 45 tl'ye almış oldum, epey karlı bir alışveriş oldu. :)

*1 alana 1 bedava kampanyası hala devam ediyor, ilginizi çeken kitaplar varsa bu fırsatı kaçırmayın derim. ♥

BKM Kitap'tan bir diğer siparişim ise;
Esra Uzun'un Mavi Kıyılar kitabı içindi.
Balbadem serisi (bkz. yorumum) ile tanışıp kalemine hayran kaldığım Esra Uzun'un yeni kitabı çıkınca ve BKM'de uygun fiyata denk getirince kaçırmak istemedim. 
Severek takip ettiğim Sergül Kato'da gördüğüm Sevme Kusurları kitabını da indirimde görünce sepete attım. 
Bir Çift İpek Çorap ve Başka Öyküler kitabı da kardeşimin isteği üzerine alındı. :)
Kitapların fiyatları ise şu şekildeydi;
Mavi Kıyılar : 24,7 tl
Sevme Kusurları : 14,3 tl
Bir Çift İpek Çorap : 6,49 tl

~~~~

Erin Watt'ın Royal Serisinin ilk 3 kitabını arkadaşım hediye etmişti. Devam kitabı olan Lekeli Taç'ı da Trendyol sitesindeki kuponumla 12 tl gibi bir fiyatla aldım. :)

Son olarak Stefan Zweig'ın Korku kitabı kitaplığımızda eksikti. İlle Kitap bloğunun sahibesi İnci abla için hediye kitaplarımı sipariş ederken onu da kendim için sepete attım. :)
 
Ve sırada hediye kitaplarım var ^^
Doğum günüm kasım ayındaydı ve her sene sürprizleriyle beni mutlu eden arkadaşım Elif bu sene de es geçmedi sağ olsun. ♥
Sefiller seti ve Yasak Aşkın Kanıtı kitaplarını hediye etti. :)
~~~~
Beyza Bulut, kitaplar sayesinde tanıştığım ve sohbetinden çok keyif aldığım bir arkadaşım. Zaman Savaşçıları serisini wattpad üzerinden yayınlıyordu ve bastırmak istediğinden bahsetmişti. Sonunda hayallerine kavuştu ve mutluluğuna beni de dahil etti. :)
Kardeşimle anlaşarak doğum günü sürprizi olarak kitabını imzalayıp göndermiş. Nasıl mutlu oldum anlatamam. ♥
~~~~
Ateş Böceğinin Şarkısı ve Dilek Ağacının Gölgesinde kitaplarını ise katıldığım bir çekilişten kazandım. ♥




Hediye kitaplarımın 2.bölümüyle devam edelim ^^
Bu görseldeki kitaplar yayınevleri tarafından okuyup yorumlarımı paylaşmam için hediye edildi. :)

* Zülfü Livaneli - Serenad ve Huzursuzluk kitaplarını önceki baskılarından okumuştum ve favorilerimdendir. Yeni baskılarını okumak için de sabırsızlanıyorum.
* Zülfü Livaneli - Arkadaşıma Veda ; Yakın zamanda okudum, detaylı yorumu da çok yakında gelecek. 
* Maral Atmaca - Yaralasar 3-4 ; seri tamamlandı. Çok yakında instagram sayfamız Tozlu Sayfalar'a konuk edeceğiz.
* Nesrin Öz - Bibury Cadısı ; 2022'nin ilk kitabı olarak seçip okudum. Çok etkileyiciydi, detaylı yorumum yakında. ^^
* Henry Rider Haggard - Kadın
* Meral Kır - Gerçek Sensin ; Hedef Sensin kitabından sonra merakla bekliyordum, nihayet kavuştuk. ♥
* Zeynep Turan - 2022 Sıfırdan
* Ahmet Aslan ve Begüm Gürel - Boşanmanın Anatomisi
* Melekber Deniz - Menümüzde Aşk Var; Aşk Benim Hamurumda Var kitabının devamı, uzun bekleyişin ardından Reyhan ve Ali Eren'in hikayesi kaldığı yerden devam ediyor. ^^
* Çiçeklerin Dili 
* Laetitia Colombani - Kazananlar
* Filozoflarla 5 Çayı Stoa Felsefesi ve Anadolu İrfanı

~~~~
2021'in son aylarında kitaplığıma dahil olan kitaplar bunlardı. Okuduklarımın yorumlarını da fırsat buldukça sizlerle paylaşmayı planlıyorum. Ve hepsini okumak için sabırsızlanıyorum elbetteee. :))
Siz en son hangi kitabı aldınız?
Benim listemdekilerden okuyup beğendikleriniz ya da çok okumak istiyorum dediğiniz kitaplar var mı?
Hadi yoruma gelin biraz kitap sohbeti yapalım. ♥