Adı: Seondal: The Man Who Sells the River | 봉이 김선달
Tür: Tarih, Komedi
Süresi: 121 Dakika
Yapım Yılı: 2015 - 2016
Ülke: Güney Kore - Dili: Korece
Oyuncular: Yoo Seung-Ho, EXO Xiumin, Ko Chang-Seok, Ra Mi Ran, Cho Jae-Hyun, Seo Ye-Ji, Jun Suk-Ho, Yeon Woo-Jin

KONUSU
Joseon krallığının son dönemlerinde yaşanan bir savaşta bir araya gelen ve hayatta kalmayı başaran Kim In Jong, Bo-Won ve Gyeon bir dolandırıcılık çetesi kurar. Yaptıkları planlar ile ülke çapında ünlenen bu çete büyük vurgun için hazırlıklar yapmaktadır. Fakat bu işi yaparken ülkenin en güçlü ve yetenekli adamını atlatmaları gerekmektedir. Planları işleyip büyük vurgunu yapabilecekler mi dersiniz? 

Merhabalar ^^
Görüşmeyeli nasılsınız? Ben yine ortalardan kaybolup geri geldim. :))
Eğlenceli bir şeyler ararken arkadaşımın tavsiyesi üzerine keşfettiğim ve başrolünde Yoo Seung Ho'nun rol aldığını görünce hemen izlemeye karar verdiğim Seondal filmi ile geldim.
Savaşın ortasında tanışan ve hayatta kalmayı başaran 3 adam ile başlıyor hikayemiz. Yoo Seung Ho'nun canlandırdığı Kim In Jong'un zekası ve diğerlerinin yetenekleri ile kurdukları dolandırıcılık çetesinin planları tıkır tıkır işlerken çetenin ünü ülkeye yayılır. Her görevde çıtayı biraz daha yükselten Kim In Jong, ticaretin en pahalı ürünlerinden tütünü çalmaya karar verir. Ülkenin en güçlü ve yetenekli adamını alt etmek için oldukça incelikli bir plan yapar ama uygulama kısmında neler olduğu izleyenlerin öğreneceği bir yanıt olsun. :)
***
Film savaşın ortasında başlayınca hüzünlü bir hikaye beni bekliyor galiba diye düşünürken yukarıda bahsettiğim 3 adamın savaştan canlı çıkmak için yaptıkları beni kahkahalara boğdu. Sonrasında çetenin yaptığı dolandırıcılık işleri ve karakterlerin muzip hallerini beni epey eğlendirdi.  

Mini minicik bir spoi olacak ama Seung Ho'nun şu hali aklıma geldikçe gülmekten kendimi alamıyorum. :D
Filmin ilk yarısı eğlenceli bir şekilde ilerlerken ikinci yarısı büyük planın verdiği aksiyon sebebiyle heyecanlı ve bazı gelişmelerden dolayı hüzünlü bir hal aldı. 
Bu kısımdan sonrası filme dair SPOİLER içerebilir, uyarımı yapayım. :)
Çetenin büyük vurgun için yaptığı planlar o kadar zekiceydi ki bazı kısımlarda "vaaovv! ne plan ama!" diye düşündüm. Çete üyeleri zeki olsa da karşılarındaki kişi de oldukça zorlu biri olunca olaylar daha da heyecanlı bir hal aldı ve film nasıl aktı gitti anlamadım.


Oyuncu kadrosu da oldukça başarılıydı. Ko Chang Seok ve Ra Mi Ran'ı genelde yan rollerde izliyoruz ve ben başarılı olduklarını düşünüyorum. Yoo Seung Ho ve Ko Chang Seok, geçen sene Memorist dizisinde yeniden bir araya gelmişlerdi zaten. :)

Son dönemde It's Okay to Not Be Okay dizisiyle gündeme gelen Seo Ye-Ji'ni kadroda görmek ise benim için sürpriz oldu. Bu filmde daha sakin bir roldeydi tabii. :))

***
Seondal: The Man Who Sells The River, hem akıcı olay örgüsü hem de başarılı kadrosuyla benim için keyifli bir filmdi. Tam aradığım türde nokta atışı bir seçimdi benim için. :)
Siz de benim gibi eğlenceli ve heyecanlı bir şeyler izlemek isterseniz, Seondal filmine şans verin derim. ♥
 



 Selamlar blog dostlarım!

1 aylık bir aradan sonra geldim. Görüşmeyeli nasılsınız? Ben buralarda yokken neler yaptınız? Biraz sohbet edip arayı kapatmayı isterim. :)

Buralarda yokken okuduklarımı ve izlediklerimi sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bunlardan ilki ile başlıyorum. :)

~~~~

"Sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek."

~~~~

Kitabın adından da tahmin edeceğiniz üzere, bir yas sürecini konu alıyor. Elvis'in uyurgezer olan annesi bir akşam yaşadığı kaza sonucunda hayatını kaybediyor. Bu olay sonrasında ailesinin yaşadığı yas sürecini Elvis'ten dinliyoruz. Elvis henüz 10 yaşında olsa da yaşının çok üzerinde zekaya ve olgunluğa sahip bir kız. Bilimsel gerçeklerle arası iyi olan kızımız, her yasın 18 ay sürdüğünü öğrenir ve kendisine bir yas çizelgesi oluşturur. Bu sayede annesinin yasını tutabilecektir. Fakat annesinin kaybından sonra tuhaf bir ruh haline giren babası ve uyurgezer olan ablası Lizzie ile ilgilenme sorumluluğunu üstlenir. Diğer yandan da annesinin ölümündeki tuhaflığına yanıt ararken, yetişkinlere taş çıkartacak bilgeliğiyle kendine hayran bırakıyor.

~~~~

"Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık."

~~~~

Yan Pasaj, yayın hayatına başladıklarından itibaren her kitabını büyük bir merak ve heyecanla beklediğim ve severek okuduğum bir yayınevi. Her Yas On Sekiz Ay Sürer kitabı hakkında konuşurken, büyülü gerçeklik akımıyla yazıldığından bahsettiklerinde daha bir meraklandım. Bu akımla yazılmış kitapları duyuyorum ama bu zamana kadar okuma fırsatım olmamıştı. Annie Hartnett'in bu kitabı ile türle tanışma fırsatım oldu. Türe yabancı olduğum için kitaba başlamadan önce çekincelerim vardı ama ilk sayfalardan bu hislerimin yersiz olduğunu, keyifli bir yolculuğun beni beklediğini anladım. Öyle ki normal şartlarda karakter ağzından anlatıma sahip kitaplarda biraz sıkılırım ama bu kitapta olayları Elvis'in bakış açısıyla okumak çok hoşuma gitti. Bazı kısımlarda olayın akışından başka konulara geçiş olsa da bu durum beni hiç rahatsız etmedi. Buna dayanarak akıcı bir anlatıma sahip olduğunu söyleyebilirim.^^

Elvis ise, olağanüstü bir çocuktu gerçekten. Bilgeliğine ve olgunluğuna hayran kaldım. Yaşadığı bu zor süreçte olaylara bakış açısı ve yaklaşımları bana da farklı bir bakış açısı kazandırdı. Sizin de Elvis ile tanışmanızı çok isterim. ♥

~~~~

KİTABIN KÜNYESİ 

Adı: Her Yas On Sekiz Ay Sürer 
Özgün Adı: Rabbit Cake 
Yazar: Annie Hartnett 
Çevirmen: Acar Erdoğan 
Yayınevi: Yan Pasaj 
Sayfa Sayısı: 312 
Baskı tarihi: Kasım 2020 

Mutlu yıllar blog dostlarım! :)

Yeni yıl hepimize sağlık, mutluluk ve huzur getirsin inşallah. 💜

Zaman su misali akıp gidiyor, daha dün tüm umutlar ile 2020 yılına hazırlanıyorduk gibi hissediyorum ama şimdi geride kaldı bile. Yıl boyunca yaşadıklarımıza bakınca dileklerimizde onlara göre şekillendi sanki ne dersiniz? Şimdilerde en büyük dileğimiz sağlıklı bir şekilde rahatça dışarı çıkabilmek. Umarım tedavi konusunda yapılan çalışmalar olumlu sonuç verir ve normal hayatlarımıza dönmeye başlayabiliriz.

İyisiyle kötüsüyle bir yılı daha geride bırakmışken gelenek haline gelen değerlendirmemi yapmak istedim ben de. Kendi küçük dünyamda neler yapmışım, 1 yılı geride bırakırken kendime neler katabilmişim diye dönüp bakmak ve bunları sizinle paylaşmak hoşuma gidiyor. Umarım siz de okurken keyif alırsınız. :)

1)Tutsak - Beyzanur Yılmaz

2) Rüyamsın - Mira Yelkenci

3) Kurallar Kitabı 1 - Merthan Demir

4) Çanlar Kimin İçin Çalıyor - Ernest Hemingway

5) Kendine Ait Bir Oda - Virginia Woolf

6) Aşk Dileği - Jill Shalvis

7) Frezya - Ezgi Hasret Bodur

7) Kızgın Tavada Aşk - Seda Meydan

8) Bitir - John Acuff

9) Elleri Olmayan Kız - Edith Eger

10) Şimdi Moda Pastel - Meredith Schorr

11) Ermiş'in Bahçesi - Halil Cibran

12) Av Dönencesi - Büşra Toraman

13) Kalbim Seni Unutmuşken - Fatih Murat Arsal

14) Bilinmeyen Adanın Öyküsü - J.Saramago

15) Kansız - Cenk Mustafa Güven

16) Fil Saati - Tuğba Sarıünal

17) Son Yıldız Sönene Kadar - T.Y.Mazer

18)Gölge - Cenk Mustafa Güven

19) Dikili İlişkiler - Haluk Tatar

20) Aşk Büyüsü - Tuğba Atıcı Coşar

21)  Birinci Kıyamet - Buğra Gülsoy

22) Aresin Çağı - Nurcan Balkanlı

23) Sirius Muhafızları -Serhat Batur

24) Bir Kırık Gençlik Hikayesi - Ayşe Demir

25) True Beauty (webtoon)

26) Biri Sizi Düşünüyor - N.G. Kabal

27) Annemin Saklı Defteri - Büşra Küçük

28) Huzursuzluk - Zülfü Livaneli

29) Saç Örgüsü - Laetitia Colombani

30) Ötekileri Görmek - Yağmur Ertekin

31) Yüzü Olmayan Adam - Sinem İşler

32) Elfida - Hülya Arzu Sönmez

33) Bana Bir Sen - Didem Öztepe

34) Gökten Üç Elma Düştü - Merve Duman

35) Konstantiniyye Oteli - Zülfü Livaneli

36) Ruhumdaki Kara Kutu - 

37) 29 - Poesis Kitap

38) Asmenin Rüyası

39) İki Ter Bir Düz - Güntülü Emre

40)Kuyumcu Çırağı - Arif Oruç

41) Ben Zaten Aşıktım Sen Üstüne Geldin - Deniz Ekin Purut

42) Akıl ve Tutku - Jane Austen (yarım bıraktım)

43) Yıldızın Değerini B.G.D.K - Adem Turan

44) Kara Düşen Ay Işığı - Lily Graham

45) Eksik - Fatma Katırcıoğlu

46) Katillimi Tanıyorum - Ramazan Cıcık

47) Evlendirme Defteri - Hanife Kırel

48) Tanrı Vermiş Pırasa, Hiç Yenir Mi Yarasa? - Metin Uca

49)Tutkunun Savaşı - Ayşegül Çiçekoğlu

50) Kum Gibi - Hatice Dökmen

51) Berceste - Esra Uzun

52) Sen Olduğunu Biliyorum - Elif Yağmur Urfalıoğlu

53) Kuşlar Yasına Gider - H. Ali Toptaş

54) Yeşilin Kızı Anne 1 -

55) Son Ada - Zülfü Livaneli

56) Mutluluğun Parfümü Y.A.D.G.K. - Virginie Grimaldi

57) İkinci Kıyamet - Buğra Gülsoy

58) Efsunkar - Arzu Khayal

59) Cellat'ın Kalbi - Büşra Toraman

60) Son Ada'nın Çocukları - Zülfü Livaneli

61) Yeşilin Kızı Anne 2 -

62) Derinlikte Saklı - Elif Kaplan

63) Fareler ve İnsanlar - John Steinbeck

64) Dört Anlaşma - Don M.Ruiz(yarım)

65) Nefes - Güneş Demirel

66) Çünkü Bir Anlamı Olmalı - Cem Güventürk 

~~~~


1) Vagabond 

2) The Alchemist

3) Kafalar Karışık

4) The Mandalorian

5) Kocan Kadar Konuş (tekrar izledim)

6) Six Love Story

7) Summer Love

8) Ruby Ruby Love

9) Your Name

10) Extraordinary You

11) Aşkta İki Hafta

12) The Good Place

13) Love 020

14) Itaewon Class

15) Forest

16) Friends

17) My Holo Love

18)  Run BTS

19) King of Masked Singer

20) Parasite

21) She Was Pretty

22) Bangtan Bomb

23) BTS Episode

24)When the Weather is Fine (yarım bıraktım)

25) Truman Show

26) Ruhların Kaçışı

27) Healer

28) Cebimdeki Yabancı

29) Küçük Cadı Kiki

30) Gilmore Girls

31) Malefiz

32) Crash Landing on You

33) Leon (Sevginin Gücü)

34) So I Married an Antifan

35) Terrace House: Tokyo

36) The King: Eternal Monarch

37) 7.Koğuştaki Mucize (Kore)

38) One More Happy Ending

39) Yüreğimin Sesi

40) Hospital Playlist

41) Unutursam Fısılda

42) Cake Boss

43) Secret Eaters

44) Kkondae Intern

45) Yol Arkadaşım - 2 

46) The Godfather 1

47) Aşk 101

48) Biz Böyleyiz

49) Yarına Tek Bilet

50) Schindler'in Listesi

51) Acı Tatlı Ekşi

52) Backstreet Rookie (yarım bıraktım)

53) Memorist

54) Twogether

55) The Secret Life of My Secretary

56) It's Okay to Not Be Ok.

57) Atiye 

58) Alive 

59) Tale of the Nine Tailed

60) Bir Başkadır

61) Yürüyen Şato

62) Start-Up (devam ediyorum)

63) Prenses Mononoke

~~~~~

Geçen seneki yazımda (bkz) favorilerim olarak bahsetmişim ama bu sene seçim yapmakta biraz zorlanınca tüm listeyi paylaştım, umarım uzunluğundan dolayı sıkılmamışsınızdır. :)

Okuma ve izleme anlamında hedeflerime tam anlamıyla ulaşamamış olsam da sonuçtan memnunum doğrusu. ^^

Siz hedeflerinizi tamamlayabildiniz mi? 

Listelerimizde ortak bir şeyler var mı çok merak ediyorum? Ortak olanları ya da favorilerinizi yorumlarda benimle paylaşmayı unutmayın. Sizinle sohbet etmeyi çok özledim! :)

***

Not: Blogta ayrıca yazısı bulunan kitap ve dizi-filmlerin linklerini ekledim, isimlere tıklayarak detaylı olarak okuyabilirsiniz. ♥


 

Merhabalar, mutlu pazarlaar!

Görüşmeyeli nasılsınız? Kısıtlamaların geri geldiği günlerde neler yapıyorsunuz bakalım? :)

Ben bildiğiniz gibi, yoğun bir şekilde çalışmaya devam. 2020'nin son ayına geldik bile. Son 4-5 aydır zaman ışık hızında geçiyor gibi hissediyorum nedense.. Böyle anlarda blog yazmayı, sizlerle sohbet etmeyi öyle özlüyorum ki. Bugün de öyle hissettim ve geldim. :)

Size anlatmak istediğim birçok kitap ve dizi var ama onlardan önce gelenekselleşen ay sonu değerlendirmemi yapmak istedim. Ekim ayı değerlendirmesine fırsat bulamadığım için bu defa ikisi bir arada yapacağım, umarım sıkılmadan okursunuz. ♥

EKİM AYINDA OKUDUKLARIM

1- Mutluluğun Parfümü Yağmur Altında Daha Güzel Kokar

2- Efsunkar - Arzu Khayal

3- İkinci Kıyamet - Buğra Gülsoy

4- Cellatın Kalbi - Büşra Toraman

-Kitaplığıma 10 yeni kitap katıldı.

***

KASIM AYINDA OKUDUKLARIM

1- Son Adanın Çocukları - Zülfü Livaneli

2- Yeşilin Kızı Anne 2 

3- Derinlikte Saklı - Elif Kaplan

-Kitaplığıma 13 yeni kitap katıldı

***

EKİM - KASIM İZLEDİKLERİM

It's Okay to Not Be Okay

Bu sene en yavaş izlediğim dizi bu dizi oldu ne yazık ki. Başlamadan önce epey beklentilerim vardı ama nedense bir bağlanamadım. Dizi kötü müydü derseniz, değildi fakat bir şeyler eksik hissettirdi bana. İzleme sürecim uzun olunca yorumlamak içimden gelmedi. :)

Gilmore Girls

Birkaç aydır her yazımın demirbaşı haline gelen dizim. İlk sezonlardaki kadar keyifle izlemesem de 6.sezonu bitirmek üzereyim. Gilmore kızlarını izlemek beni mutlu ediyor. :)

Tale of the Nine Tailed

Ah bu dizi.. Son zamanlarda bana iyi gelen nadir şeylerden. ♥

2020'de yayınlanacak diziler yazılarımı hazırlarken ilgimi çeken bir diziydi. Sevgili Diary of Meri ile konuşurken birlikte izlemeye karar verdik. Beklentilerimin çok üzerinde çıkan bir yapımdı. Canım Meri ile birlikte izleyip üzerine konuşmakta ayrıca keyifli oldu. Dün bitirdik, detaylı yorumumu yakında paylaşacağım. :)

Bir Başkadır

Türk yapımı yeni Netflix dizimiz. 

Sosyal medyada o kadar çok karşıma çıktı ki izlenecekler listeme eklemiştim. İş yoğunluğundan başına oturup izleyemedim ama kardeşim izlerken göz attım diyebilirim. Beni çok etkileyen, oturup tamamını izleyeyim diye düşündürecek bir dizi değildi. Seveni çok, izlemediyseniz şans verebilirsiniz. :)

***

Görüşmeyeli siz neler okuyup, izlediniz bakalım? Listelerimizde ortak bir şeyler var mı? :)

Son zamanlarda favorilerinize giren kitap, dizi, film ya da müzikleri benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum kii. ♥


 

Merhabalar, mutlu akşamlar 🙋🏻‍♀️ 
Haftanın ilk, Kasım ayının son günü nasıl geçti bakalım? 🤭

Ben yoğun bir gün geçirdim. Dinlenme moduna geçmişken size kitap yorumu getirdim. 📚 
@sonsayfasihayat öncülüğünde tatlı bir ekiple #DerinlikteSaklıOkuyoruz dedik ve keyifli bir okuma yaptık. 😍 
Elif Kaplan'ın Açelya ve Hayatımı Değiştir kitaplarında ağabeylerinin hikayesini tanıklık ettiğimiz Nehir Hazinedar'ı yakından tanıma vakti. 🤭 
Derya ağabeyinin destekleriyle büyük başarılara imza atan mimar kızımız Nehir, yeni projesinin sunumunu yaparken hayatının aşkını bulacağından habersizdir. Herkesten övgüleri toplarken, gizemli bir adamdan aldığı eleştiri karşısında hem sinirlenir hem de adamdan oldukça etkilenir. Bu olaydan sonra tesadüfler silsilesi sayesinde yeniden karşılaşan ikili arasında bir aşk filizlenir. Tabiri caizse birbirine ilaç gibi gelen Nehir ve Timuçin için aşk kaçınılmazdır. Fakat her aşkta olduğu gibi ikilimizi de sınayan zorluklar baş gösterir. 
Nehir ve Timuçin'in aşkı tüm engelleri aşıp mutlu sona erebilecek mi dersiniz? ❤️ 
Nehir, varlıklı bir ailede doğduğu için birçok imkana sahip olan özgüvenli ve başarılı genç bir kadın. 
Timuçin ise tam hayalleri süsleyen damat adayı. 😎 Yakışıklı, başarılı ve oldukça dürüst bir kişiliğe sahip. Geçmişinde yaşadığı bir olay sonucu psikolojik olarak etkilenmiş. Nehir ile tanıştıktan sonra iyileşmeye başlasa da, yaşadığı travmatik olayı ona anlatmak düşündüğünden çok daha zor. Bir de ilişkilerine ağabeyleri dahil olunca ortalık iyice karışıyor. Derya'nın kardeşini korumak için böyle davrandığını biliyor olsam da okurken yaptıklarına sinirlenmeden edemedim. 
Nehir'in olaylara karşı önyargılı davranışlarda bulunması ve Timuçin'in kendini Nehir'e açmakta bu kadar zorlanması da biraz sinirlendirdi açıkçası. Nehir'in yerinde olsam bu kadar sabırlı olamazdım galiba. 🙈 
En sevdiğim nokta ise Nehir ve Timuçin'in ilişkilerinde birbirlerine karşı dürüstlükleriydi. Çoğu kitapta karakterler arasında yanlış anlaşılmalara sinirlenen biri olarak yazarımızın böyle bir yol izlemesi hoşuma gitti. 🤭 
Yazarımızdan bahsetmişken, bu kitabında anlatımını geliştirdiğini ilk sayfalardan hissettim. Önceki kitaplarında da akıcı bir anlatımı olduğunu düşünüyordum ama Derinlikte Saklı kitabında daha da ileri seviyeye taşıdığını düşünüyorum. Yoğun olmasaydım, kesinlikle bir oturuşta bitirebilirdim. 😍 
Ayrıca kurguyu oluştururken yaptığı araştırmalar da dikkatimden kaçmadı. Sağlık alanında ve pilotluk hakkında derin bilgiler içeren kısımlar yer alıyordu. Bu sayede ben de yeni bilgiler edinmiş oldum. 🤭 Kitaba ve karakterlere öyle yoğunlaşmışım ki, bittikten sonra arkadaşlarımı düşünür gibi kendimi Nehir ve Timuçin neler yapıyor acaba diye düşünürken buldum. 😅 Ve bir de Deniz&Nihal ve Derya&Açelya çiftlerinin geleceklerinden sahneler okurken onları da özlediğimi fark ettim. Yeni kitap gelene kadar, yeniden Hazinedar ailesinin hikayesini okuyabilirim galiba. 😍 Henüz okumamış olanlara da tavsiyemdir efenim. ❤️


Mutlu akşamlarr! :)
Sevgili Beauty Life Kış Mimi başlatmış, beni de davet etmişti. Yoğunluğumdan dolayı buralara uğrayamayınca cevaplamakta biraz geciktim ama mimleri cevaplamayı da okumayı da çok sevdiğim için geç de olsa davete icabet etmek istedim. ♥
Kimler yaptı/yapmadı kaçırdığım için açık bir davet bırakıyorum, yapmak isteyenler ben davet etmişim gibi yanıtlayabilir. :)
Gelelim benim cevaplarıma;

1-Kışın ne yapmaktan hoşlanırsın?

Sıcacık battaniyemin altında kitabım ve kahvem ile keyif yapmayı çok seviyorum. Hayal etmesi bile mutluluk verici :))

2-Kış sana ne hatırlatıyor?

Kış bana küçükken karlarda oynadığım zamanları hatırlatıyor. Mahalleden arkadaşlarım ve kardeşlerim ile eğlenceli vakitler geçirdiğimiz o zamanları hatırlamak birazcık duygulandırsa da mutlu edici anılardan. :) 


3-Kış denildiğinde aklınıza ilk ne geliyor?

Kış denince aklıma kartpostallardaki gibi bembeyaz karlarla örtülü bir manzara geliyor. :)

4-Kış mevsiminin en çok sevdiğiniz yanı nedir?

Kışın doğmuş olsam da soğuğu seven biri değilim. Bu yüzden battaniyeler altında sıcak içeceklerle ısınmak en sevdiğim şey diyebilirim. :))

5-Kışın kullandığınız favori kozmetik ürününüz hangisi?

Kozmetik ürünler değil de nemlendirici bakım ürünlerine daha çok ihtiyaç duyduğum için favorimde onlar oluyor. :))

6-Özellikle kışın yapmaktan hoşlandığınız bir şey var mı? Varsa nedir?

Düşündüm de özellikle yaptığım bir şey yokmuş :D

7-Kış yemeklerinden en çok hangisini tüketirsiniz?

Yemek değil de kış meyvelerinden mandalinayı çok seviyorum. ^^

8-Yaz mı? Kış mı?

Soğuk havayı sevmediğim için Yaz diyorum. :))

9-2020ye veda ederken ne söylemek istersin?

2020 yılı hepimiz için zorlu bir yıl oldu. Bu sebeple yıl biterken yaşadıklarımızın da bitmesini ve 2021 yılının sağlıkla ve güzelliklerle gelmesini temenni ediyorum. ♥

 

Mutlu Pazarlar!

Birkaç haftalık aranın ardından geri geldim. Görüşmeyeli nasılsınız? Neler yapıyorsunuz bakalım? Sizlerle sohbet etmeyi özledim, bulduğum ilk fırsatta geldim. :)

Kırmızı Başlıklı Kız serisinin ilk kitabı Av Dönencesi'nin kalp kırıcı sonunu okuduğumdan beri devamında neler olacağını merak ediyordum ve ikinci kitabı Cellat'ın Kalbi'ni okuyup yorumuyla geldim. ♥

~~~~

"Aşkın en büyük kanıtı arkanı dönüp gidememektir."

~~~~

Ada'nın planları gereği Dawson'ı zincirlenmiş ve yaralı halde ardında bırakıp Aleut'a geri dönüşünden bir süre sonrasını okuyoruz. Ada, arkadaşlarıyla birlikte Aleut'un daha iyi bir şekilde yönetilmesi için çabalamaktadır. Bu durumdaki en büyük avantajları, Ada'nın Kaiser'a olan yakınlığı. Bu sayede casusluk yapabilirken diğer yanda kurt yanını benimseyememesi işleri biraz zorlaştırmaktadır. Kalbinde Dawson'ın aşkı, aklında Kaiser'ı alt etmek olan Ada'nın Av Dönencesi yaklaşırken yaşadığı olaylara şahitlik ediyoruz.

~~~~

"Çok... şey görünüyorsun."

"Ne?" 

Dawson kafası karışmış gibi kaşlarını çattı. Sonra yavaşça gülümsedi. 

"Vahşi."

"Ve bu güzel bir şey mi?" dedi Ada başını kaldırarak ona bakarken.

"Sana ait tek bir şeye kötü dersem benim kellemi alabilirsin." "Sen romantiksin," dedi Ada şaşkınlık içinde.

"Buna inanamıyorum. Kalp mührü senin içindeki romantiği bastırmış ama işte oradasın."

"Buradayım," dedi Dawson, hâlâ dalgın bir halde onu izlerken. "Sadece senin için."

"Beni mahvediyorsun, Dawson," dedi Ada, yumruk yaptığı eliyle onun göğsüne hafifçe vurarak. Tişörtünün uçlarını tuttu ve Dawson'ı çok yavaşça çekti. 

"Bunu söylediğim için bana kızma ama iyi ki kalp mührün varmış. Yoksa kararlı bir kadın seni kendine aşık edebilirdi."

"Böyle bir şey mümkün değil. Kurtlar tek eşlidir ve sen benim gerçek eşimsin."

~~~~
Fantastik türde kitapları okusam da favori türüm diyecek kadar sıkı takipçi değildim. Büşra Toraman'ın Kırmızı Başlıklı Kız serisiyle tanıştıktan sonra bu fikrim biraz değişmeye başladı. Yazarımızın kurguladığı bu evren, okuduğum her kitabıyla biraz daha kendine hayran bırakıyor. Kurtlar, büyücüler ve tarafsızlar arasındaki çekişmeler, olaylar geliştikçe ortaya çıkan şaşırtıcı detaylarıyla benim için heyecanlı bir okuma serüveni oluyor. 
Ada ve Dawson'ın arasındaki aşk ise romantik sever yanıma öyle iyi geliyor ki.. Bazen kendimi Ada'yı kıskanırken buluyorum. Dawson ile tanışanlar beni anlar.. :D
~~~~
"Aslında sen olduğunu bilmiyordum tabii. Adını falan söylemedi ama beni tamamen değiştirecek ve aşkla tanışmamı sağlayacak bir kadının yakınlarımda olduğunu anlattı. O gün seni öldüreceğime yemin etmiştim. Kimse beni saçma hislerle zayıf bir hale sokamazdı. Gerçi şimdi görüyorum ki bu zayıflık değil; güç. Sen," dedi alınlarını birleştirirken. 
"Sahip olduğum en büyük güçsün."
~~~~
Cellat'ın Kalbi'nde Ada'nın ve Dawson'ın geçmişine dair daha  detaylı şeyler öğrenmek hoşuma giden detaylardandı. Kitabı okurken tam bir şeyler rayına oturdu, her şey yolunda gidiyor diye düşünmeye başladığım anda sevimsiz büyücüler olaya dahil oldu ve sinirden saydırmama sebep olacak bazı gelişmelere neden oldular. Spoi vermemek için neler olduğunu anlatamıyorum ama Ada ve Dawson'ın ilişkisini derinden etkileyen şeyler diyebilirim. Ve kitap öyle bir yerde bitti ki ben yine diğer kitapta neler olacak acaba diye merakla doldum. Neyse ki devam kitabı elimde de beklemeden devam edebileceğim. :)
Fantastik severlere Kırmızı Başlıklı Kız serisini okumalarını tavsiye ediyorum. Pişman olmayacaksınız. ♥

Kırmızı Başlıklı Kız Serisi
2- Cellat'ın Kalbi
3- Kanın Büyüsü
4- Saklı Miras



KİTABIN KÜNYESİ 
Adı: Cellat'ın Kalbi
Yazar: Büşra Toraman    
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı: 560
Baskı tarihi: 3.Baskı - 2018
Goodreads puanı: 4.47 / 5