Mutlu akşamlar!

Nisan ayında okuduğum ve favorilerim arasına giren Cevf-i Leyl: Müphem kitabıyla geldim bugün. :)

 Merhabalar!

Geçen ay İlle Kitap bloğunun sahibesi İnci abla birlikte okumuş olduğumuz ve Blogları Canlandırma Projesi Mart ayı teması Kadın için seçtiğim kitap Gümüş Serçe ile geldim. Biraz gecikmeli oldu farkındayım ama iş yoğunluğumdan ancak fırsat bulabildim. :)

 


Merhabalar!

Bugün Gratis indiriminden aldıklarımla geldiim. 😊



wet n wild Color Icon Eyeshadow Palette 10lu Far Paleti Comfort Zone E759
İndirimli fiyatı: 22,75 tl
Ürünün özellikleri: 2 geçiş rengi hariç tamamı simli renklerden oluşan bir palet. Birazcık tozutması dışında pigmentasyonu ve kalıcılığı gayet iyi.

wet n wild Ultimate Brow Kit Kaş Far Kiti Ash Brown E963
İndirimli fiyatı: 15,25 tl
Ürünün özellikleri: Pigmentasyonu başarılı bir ürün, uzun süreli kullanmadığım için kalıcılığı hakkında net bir şey söyleyemiyorum. 




Bee Beauty Biotin ve Keratin Saç Bakım Maskesi
İndirimli fiyatı: 9,75 tl
Ürünün özellikleri: Yıpranmış saçları onarırken, besleyici ve canlandırıcı bakım yapmayı vadeden bir saç maskesi.
Tüm saç tiplerinde kullanıma uygun.
 

Benri Saç Maskesi Shea Butter ve Avokado
İndirimli fiyatı: 8 tl
Ürünün özellikleri: İçeriğindeki Avokado ve Shea yağı ile onarıcı bakım ve yoğun bir şekilde nemlendirmeyi vadeden saç maskesi.
Tüm saç tiplerinde kullanıma uygun.

Bee Beauty Saç Bakım Yağı 
İndirimli fiyatı: 8,25 tl
Ürünün özellikleri: İçeriğindeki Argan yağı ile saçı besleyip bakım yapar ve parlaklık sağlar.
İçeriğindeki bulunan vitaminler sayesinde saçın yıpranmasını önlemeye yardımcı olur.
Saçlara uygulanan ısıl işlemlere karşı direnç kazanmasını sağlar.
Tüm saç tiplerinde kullanıma uygun.

Inecto Hindistan Cevizi Yağlı Şampuan 
İndirimli fiyatı: 10,75 tl
Ürünün özellikleri: Kuru saç tiplerine uygun şampuan, saçları ipek yumuşaklığına kavuşturup kabarmayı önlemeyi vadediyor.

Benri Disk Pamuk
İndirimli fiyatı: 1,5 tl
Disk pamuğun özelliklerini anlatmaya da gerek yoktur sanırım. :D

***

Gratis indiriminden aldığım ürünler bu şekildeydi. Aralarında kullanmış olduğunuz ya da merak ettiğiniz ürünler var mı? :)

 Mutlu pazarlaarr!

Bugün size Andreas Ivanov ve Yasemin Ünsal'ın Türkiye'den Rusya'ya uzanan Uluslararası Bir Aşk Hikayesi ile geldim. :)

Andreas Ivanov, çapkınlığıyla neredeyse tüm dünyaya ün salmış, genç ve başarılı bir Rus iş adamı. Her günü başka bir güzelle geçiren ve işini pek de önemsemeyen Ivanov, babasının iş için gelen konuklarla ilgilenmesini istediğinde güzeller güzeli ve bir o kadar dikbaşlı kızımız Yasemin Ünsal ile tanışınca bambaşka bir adam oluverir. Tabii inatçı ve hırslı Yasemin'i elde etmek öyle kolay değildir. Ivanov tüm yeteneklerini ortaya dökerken, Yasemin de buzlar kraliçesi halinden taviz vermemekte kararlıdır. Sizce bu hikayenin kazananı Yasemin mi yoksa Andreas mı olacak?

"Sevmek güzel birine aşık olmak değil, o kişide bilmediğin bir zamanın beklenmedik bir anında kendini bulmaktır."

Hikayeyi Andreas Ivanov'dan dinliyoruz. Kitabın başında aşırı kendini beğenmiş ve kadınları umursamayan hallerini okumanın beni sinir ettiğini itiraf ediyorum. Sen nasıl bir insansın böyle derken Yasemin çıkageldi ve Ivanov'a dersini bir güzel verdi. :D

Yasemin'in güçlü duruşundan etkilensem de favori karakterim kesinlikle Zeynep. O olmasa Andreas'ın sürünen hallerini keyifle okurdum ama romantik tarafım, ikisinin mutlu olması yaptıklarını takdir ediyor. ^^

Uluslararası Bir Aşk Hikayesi, Mehtap Fırat'ın kalemi ile tanışma kitabım oldu. Ve çok da güzel oldu. Kadın bir yazarın, erkek karakter ağzından anlatımı bu kadar başarılı anlatmasını takdir ettim. Erkek karakteri öyle güzel yansıtmıştı ki yukarıda belirttiğim gibi okurken sinir krizlerine girdim. :D

Ayrıca Rusya'da bulunan tarihi yapıları ve diğer yerleri öyle güzel betimleyerek anlatılmıştı ki, içimde oralara gidip bu güzellikleri görme isteği oluştu.  

Ve bence kitabın en etkileyici yanlarından birisi farklı din, dil ve ırktan kişilerin birbirine aşık olmasını ve bu durumla verdikleri savaşın ele alınması.

"Haklısın. Aşkın dini, dili olmaz ama toplum için bu gerçek henüz kabul edilmedi."

Kitap okumakta zorlandığım bir dönemde, tatlı hikayesiyle bu durumu aşmamı ve keyifli vakit geçirmemi sağlayan bir kitap oldu  UBAH. Bay Ivanov ve Bayan Ünsal'ın İstanbul'dan Moskova'ya uzanan aşk hikayesini sizlerin de okumasını isterim. 💖

~~~~
"Aşk hiçbir zaman pişmanlık duymamaktır. Mükemmel değilsin. Seni şüpheden kurtarayım, tanıştığın o kız da mükemmel değil. Asıl soru birbiriniz için mükemmel olup olmadığınız. Dünyadaki her şeyi bilebilirsin ama bunu öğrenmenin tek yolu, denemektir."


Mutlu akşamlar 🙋🏻

Sizlere çok tatlı bir kitabın yorumunu getirdim. ❤️

~~

Albay Algor, Havtor gezegeninde yıllar boyunca dünyaya gidip görevini yerine eğitim almış ve bunun hayaliyle yaşamış. Hiç beklemediği anda sürpriz bir şekilde hayali gerçek olur ve insanını bulmak için dünyaya gönderilir. Kendini küçük kahverengi bir köpek bedeninde Şişli Cami'nin avlusunda bulan Algor'un zorlu macerası başlamıştır. İnsanı hakkında birkaç küçük ipucu dışında hiçbir şey bilmezken ve yabancısı olduğu İstanbul'da onun için birçok tehlike bulunurken görevini başarıyla yerine getirebilecek mi dersiniz? 

"Kendimi ne zamandır şımartmadığımı fark etmiştim. Oysa her gün sevdiğiniz bir şeyi sırf seviyorsunuz diye yapmalısınız. Faydalı olması gerekmez, neşe ve mutluluk salgılamanıza yardımcı olsun yeter."

Bobby Brown'un Olağan ve Üstü Öyküsü, arka kapağını okuduğum ilk andan itibaren beni kendine çeken bir kitap oldu. Bir köpeğin bakış açısından olaylara bakmak ve insanları değerlendirecek olmak oldukça heyecan verici geldi. Hal böyle olunca hemen okumaya başladım. Albay Algor'un(nam-ı diğer Bobby Brown) Havtor gezegeninden dünyamıza, İstanbul'a gönderilmesiyle başlayan hikayede neler olabileceğini biraz tahmin ettim doğrusu. Üzülerek söylüyorum ama ülkemizde hayvanlara karşı yapılan onca kötülüğü görüp duydukça tahmin etmemek elde mi? Albay Algor'un da böyle kötü insanlarla karşılaşması ve yaşadığı zorlukları okurken yüreğim parçalandı. "İnsanlar nasıl bu kadar cani olabilir?" sorusu bir kez daha kafamda dönmeye başladı.

Albay Algor, çok güçlü bir karakterdi. Yaşadıklarından yaptığı çıkarımlar, insanını bulmak için verdiği mücadele beni çok etkiledi. Öyle ki kitabı okurken yeniden dönüp baktığımda bu kısımları hatırlayabilmek için birçok yerin altını çizdim.

"Aşkın beni başkalaştırdığı belliydi. Sadece aydınlık yanımı parlatmıyor, karanlığımı da büsbütün koyulaştırabiliyordu."

Bobby Brown'un Olağan ve Üstü Hikayesi, hem farklı bir kurguya sahip oluşu hem de yazarımızın akıcı anlatımı birleşince tüm yoğunluğuma rağmen bir çırpıda okuyup bitirdiğim bir kitap oldu. Şimdiden Bobby Brown ile hasret gidermek için ara sıra tekrar açıp okumayı düşünüyorum.  Bu tatlı Havtorlu ile sizlerin de tanışmasını çok isterim. :)

"Kendi aşkının içinde yanmalısın Algor ve bunu yaparken de onun seni sevmesinin ya da sevmemesinin bir önemi olmamalı."




Adı: Seondal: The Man Who Sells the River | 봉이 김선달
Tür: Tarih, Komedi
Süresi: 121 Dakika
Yapım Yılı: 2015 - 2016
Ülke: Güney Kore - Dili: Korece
Oyuncular: Yoo Seung-Ho, EXO Xiumin, Ko Chang-Seok, Ra Mi Ran, Cho Jae-Hyun, Seo Ye-Ji, Jun Suk-Ho, Yeon Woo-Jin

KONUSU
Joseon krallığının son dönemlerinde yaşanan bir savaşta bir araya gelen ve hayatta kalmayı başaran Kim In Jong, Bo-Won ve Gyeon bir dolandırıcılık çetesi kurar. Yaptıkları planlar ile ülke çapında ünlenen bu çete büyük vurgun için hazırlıklar yapmaktadır. Fakat bu işi yaparken ülkenin en güçlü ve yetenekli adamını atlatmaları gerekmektedir. Planları işleyip büyük vurgunu yapabilecekler mi dersiniz? 

Merhabalar ^^
Görüşmeyeli nasılsınız? Ben yine ortalardan kaybolup geri geldim. :))
Eğlenceli bir şeyler ararken arkadaşımın tavsiyesi üzerine keşfettiğim ve başrolünde Yoo Seung Ho'nun rol aldığını görünce hemen izlemeye karar verdiğim Seondal filmi ile geldim.
Savaşın ortasında tanışan ve hayatta kalmayı başaran 3 adam ile başlıyor hikayemiz. Yoo Seung Ho'nun canlandırdığı Kim In Jong'un zekası ve diğerlerinin yetenekleri ile kurdukları dolandırıcılık çetesinin planları tıkır tıkır işlerken çetenin ünü ülkeye yayılır. Her görevde çıtayı biraz daha yükselten Kim In Jong, ticaretin en pahalı ürünlerinden tütünü çalmaya karar verir. Ülkenin en güçlü ve yetenekli adamını alt etmek için oldukça incelikli bir plan yapar ama uygulama kısmında neler olduğu izleyenlerin öğreneceği bir yanıt olsun. :)
***
Film savaşın ortasında başlayınca hüzünlü bir hikaye beni bekliyor galiba diye düşünürken yukarıda bahsettiğim 3 adamın savaştan canlı çıkmak için yaptıkları beni kahkahalara boğdu. Sonrasında çetenin yaptığı dolandırıcılık işleri ve karakterlerin muzip hallerini beni epey eğlendirdi.  

Mini minicik bir spoi olacak ama Seung Ho'nun şu hali aklıma geldikçe gülmekten kendimi alamıyorum. :D
Filmin ilk yarısı eğlenceli bir şekilde ilerlerken ikinci yarısı büyük planın verdiği aksiyon sebebiyle heyecanlı ve bazı gelişmelerden dolayı hüzünlü bir hal aldı. 
Bu kısımdan sonrası filme dair SPOİLER içerebilir, uyarımı yapayım. :)
Çetenin büyük vurgun için yaptığı planlar o kadar zekiceydi ki bazı kısımlarda "vaaovv! ne plan ama!" diye düşündüm. Çete üyeleri zeki olsa da karşılarındaki kişi de oldukça zorlu biri olunca olaylar daha da heyecanlı bir hal aldı ve film nasıl aktı gitti anlamadım.


Oyuncu kadrosu da oldukça başarılıydı. Ko Chang Seok ve Ra Mi Ran'ı genelde yan rollerde izliyoruz ve ben başarılı olduklarını düşünüyorum. Yoo Seung Ho ve Ko Chang Seok, geçen sene Memorist dizisinde yeniden bir araya gelmişlerdi zaten. :)

Son dönemde It's Okay to Not Be Okay dizisiyle gündeme gelen Seo Ye-Ji'ni kadroda görmek ise benim için sürpriz oldu. Bu filmde daha sakin bir roldeydi tabii. :))

***
Seondal: The Man Who Sells The River, hem akıcı olay örgüsü hem de başarılı kadrosuyla benim için keyifli bir filmdi. Tam aradığım türde nokta atışı bir seçimdi benim için. :)
Siz de benim gibi eğlenceli ve heyecanlı bir şeyler izlemek isterseniz, Seondal filmine şans verin derim. ♥
 



 Selamlar blog dostlarım!

1 aylık bir aradan sonra geldim. Görüşmeyeli nasılsınız? Ben buralarda yokken neler yaptınız? Biraz sohbet edip arayı kapatmayı isterim. :)

Buralarda yokken okuduklarımı ve izlediklerimi sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum. Bunlardan ilki ile başlıyorum. :)

~~~~

"Sevdiğiniz bir insanı kaybetmeye hiçbir zaman hazır olamıyorsunuz. Her ölüm biraz gizemli ve açıklanamaz oluyor ve her zaman hazırlıksız yakalanıyorsunuz. O yüzden yapabileceğiniz en iyi şey, elinizde kalanlarla idare etmeyi öğrenmek."

~~~~

Kitabın adından da tahmin edeceğiniz üzere, bir yas sürecini konu alıyor. Elvis'in uyurgezer olan annesi bir akşam yaşadığı kaza sonucunda hayatını kaybediyor. Bu olay sonrasında ailesinin yaşadığı yas sürecini Elvis'ten dinliyoruz. Elvis henüz 10 yaşında olsa da yaşının çok üzerinde zekaya ve olgunluğa sahip bir kız. Bilimsel gerçeklerle arası iyi olan kızımız, her yasın 18 ay sürdüğünü öğrenir ve kendisine bir yas çizelgesi oluşturur. Bu sayede annesinin yasını tutabilecektir. Fakat annesinin kaybından sonra tuhaf bir ruh haline giren babası ve uyurgezer olan ablası Lizzie ile ilgilenme sorumluluğunu üstlenir. Diğer yandan da annesinin ölümündeki tuhaflığına yanıt ararken, yetişkinlere taş çıkartacak bilgeliğiyle kendine hayran bırakıyor.

~~~~

"Köpekler hayata dair çok temel bazı şeyleri çoktan çözmüşler: Bir şeyleri kafaya takıp hayatlarını zehir etmiyorlar. Kalpleri her zaman daha fazla sevmeye açık."

~~~~

Yan Pasaj, yayın hayatına başladıklarından itibaren her kitabını büyük bir merak ve heyecanla beklediğim ve severek okuduğum bir yayınevi. Her Yas On Sekiz Ay Sürer kitabı hakkında konuşurken, büyülü gerçeklik akımıyla yazıldığından bahsettiklerinde daha bir meraklandım. Bu akımla yazılmış kitapları duyuyorum ama bu zamana kadar okuma fırsatım olmamıştı. Annie Hartnett'in bu kitabı ile türle tanışma fırsatım oldu. Türe yabancı olduğum için kitaba başlamadan önce çekincelerim vardı ama ilk sayfalardan bu hislerimin yersiz olduğunu, keyifli bir yolculuğun beni beklediğini anladım. Öyle ki normal şartlarda karakter ağzından anlatıma sahip kitaplarda biraz sıkılırım ama bu kitapta olayları Elvis'in bakış açısıyla okumak çok hoşuma gitti. Bazı kısımlarda olayın akışından başka konulara geçiş olsa da bu durum beni hiç rahatsız etmedi. Buna dayanarak akıcı bir anlatıma sahip olduğunu söyleyebilirim.^^

Elvis ise, olağanüstü bir çocuktu gerçekten. Bilgeliğine ve olgunluğuna hayran kaldım. Yaşadığı bu zor süreçte olaylara bakış açısı ve yaklaşımları bana da farklı bir bakış açısı kazandırdı. Sizin de Elvis ile tanışmanızı çok isterim. ♥

~~~~

KİTABIN KÜNYESİ 

Adı: Her Yas On Sekiz Ay Sürer 
Özgün Adı: Rabbit Cake 
Yazar: Annie Hartnett 
Çevirmen: Acar Erdoğan 
Yayınevi: Yan Pasaj 
Sayfa Sayısı: 312 
Baskı tarihi: Kasım 2020