Yazarı : Aslı Karabulut
Yayınevi : Ephesus Yayınları
Sayfa Sayısı : 512
Herkese merhaba! :)
Geveze Kalemler olarak sonbahar mevsimine yakışan, buram buram aşk kokan "Eylül Çıkmazı" kitabını okuyoruz. Başlıktan anlayacağınız üzere yorum sırası ben de. :)
Nefes nefese bir ilk bakış...
Tehlikeli bir yakınlaşma...
Kalplere düşen tutkulu bir aşk...
Sakin hayatı bir gecede beklenmedik bir hızla değişen Eylül için aşk, mavi gözlerinde tehlikeler barındıran ve aynı zamanda ona tutkuyu vadeden adamdan ibaretti.
Ölümü her an ensesinde hisseden Poyraz, siyah parıltıların dans ettiği kuytu yeşilliklerle buluştuğunda, artık her şey için çok geçti. Direnmeye çalışsa da benliğine usulca sızan aşk, tüm savunmasını paramparça etti.
Zaman ilerledikçe gün yüzüne çıkan tehlikeler, bir nefes kadar yakınlarında dolaşırken, iki âşık zorlu bir sınava tutulacaktı...
Poyraz, en büyük korkusuyla yüzleştiğinde,
Verdiği sözleri yerine getirebilecek ve eylül'ü hayatta tutmayı başarabilecek miydi?
(Tanıtım Bülteninden)
Eylül Çıkmazı, aşkın insanların üzerindeki etkisini yansıtan; bazen güldürüp bazen sinir krizlerine girmeme sebep olan bir kitaptı.
***
Eylül, kendi halinde butik pastanesinde büyük bir sevgiyle yaptığı pastalar ile hayatını geçindirmeye çalışan cıvıl cıvıl ve bir o kadar da güçlü kadın. Aynı evi paylaştığı Jülide ise Eylül'ü aratmayacak derecede eğlenceli, çenesi düşük bir tıp fakültesi öğrencisi.
Poyraz ise mücevher sektöründe çalışan biraz despot, baskın, sevdiklerine karşı aşırı korumacı ve birazcık da odun bir adam. Kitap boyunca birçok kez sinirlenmeme sebep olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Poyraz ise mücevher sektöründe çalışan biraz despot, baskın, sevdiklerine karşı aşırı korumacı ve birazcık da odun bir adam. Kitap boyunca birçok kez sinirlenmeme sebep olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim.
Daha ilk bölümden olaylı başlıyor kitabımız. Poyraz ve Eylül'ün tanışması sıradan olmuyor anlayacağınız. Tanışmaları böyle olunca ilişkileri de olaylı oluyor diyebilirim. :)
Aslına bakarsanız ilk bölümlerde Poyraz'dan çok Menderes ilgimi çekti. Adam sempatik bir kere (^_^) ve o kadar gizemli ki, bu adam neyin nesi yahu diye merak etmeden duramıyorsunuz.Kitabın geneline baktığımda favori karakterim Menderes oldu diyebilirim. Bir de Jülide ile Harun ikilisinin atışmalarını okurken o kadar eğlendim ki, çoğunlukla kendimi sırıtırken buldum.
Aslına bakarsanız ilk bölümlerde Poyraz'dan çok Menderes ilgimi çekti. Adam sempatik bir kere (^_^) ve o kadar gizemli ki, bu adam neyin nesi yahu diye merak etmeden duramıyorsunuz.Kitabın geneline baktığımda favori karakterim Menderes oldu diyebilirim. Bir de Jülide ile Harun ikilisinin atışmalarını okurken o kadar eğlendim ki, çoğunlukla kendimi sırıtırken buldum.
Kitap olaylı başladığı için devamında da olaylar olacağını düşünerek biraz beklenti içine girdim. Romantik kitaplarda da aksiyon seven biri olarak her kitapta böyle bir durum yaşıyorum. Fakat son bölümlere kadar beklediğim aksiyonu bulamadım diyebilirim. Çiftlerimiz Poyraz&Eylül ve Harun&Jülide 'nin git-gellerle dolu ilişkisi bazen eğlenceli, bazen sinir bozucu, bazen de oldukça romantik anlarla bezeliydi. Bu sebeple kitabı okurken birçok duygu geçişi yaşadım.
Kapak tasarımına ilk gördüğüm an hayran kaldım. Hem şömizi hem de iç cildi kitabın içeriğini çok hoş bir şekilde yansıtıyor.Bölüm başlarında ve bölüm arası geçişlerde kullanılan yaprak detaylarını da aşırı sevdim. Bu detaylar sayesinde sonbahar mevsimin sevdiğimi fark ettim. :)
Kapak tasarımına ilk gördüğüm an hayran kaldım. Hem şömizi hem de iç cildi kitabın içeriğini çok hoş bir şekilde yansıtıyor.Bölüm başlarında ve bölüm arası geçişlerde kullanılan yaprak detaylarını da aşırı sevdim. Bu detaylar sayesinde sonbahar mevsimin sevdiğimi fark ettim. :)
Eylül Çıkmazı, benim Aslı Karabulut'un kalemiyle tanışma kitabım oldu. Güzel bir tanışma olduğunu söyleyebilirim. O kadar sevdim ki sıradaki kitap için şimdiden sabırsızlanıyorum. Menderes'in hikayesi için ufak baskılar yapmaya başladım bile. :D
Sizde Menderes'in hikayesi gelene kadar çıkmazlarla dolu bir sonbahar hikayesini okuyarak mevsimin hakkını verebilirsiniz. ;)
bence okuduğum en sıkıcı saçma ve gereksiz kitaptı. Yahu hep aynı sözler kullanılmış her an biri biriyle ya sevişiyor ya kavga ediyor. Çok sıktı beni
YanıtlaSil