Yalova İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi

, , 8 comments

Merhabalar!
Bugün çok farklı bir içerik ile karşınızdayım. :)
Nisan ayında Ruhuna Renk Kat bloğunun sahibesi Kübra ile Yalova'da bulunan Kağıt Müzesi'ni ziyaret etmiştik. İçerisinde öyle güzel şeyler var ki kendimizden geçip hepsini tek tek inceledik diyebilirim. Bu kadar etkilenmişken daha önce duymamış olanlar ve ziyaret etmeyi düşünenler için bir yazı hazırlamaya karar verdim.


Öncelikle size Kağıt Müzesi'nin tarihinden biraz bahsedeyim.
İbrahim Müteferrika Kağıt Müzesi, resmi kayıtlara göre varlığı ispatlanabilen Osmanlı İmparatorluğu'nun ilk kağıthanesi olarak Yalova'nın Elmalık Köyü'nde kurulmuş. İlk matbaacımız olan İbrahim Müteferrika tarafından çalıştırılan bu kağıthane o dönemde ithal edilen kağıdın yerli üretiminin gerçekleştirilmesi bakımından çok önemli bir yere sahip. Aynı zamanda ülkemizin ilk kağıt müzesi olması da onu özel kılıyor.



  
Müze içerisinde Kağıdın Tarihi, Üretimi, Korunması, Kağıt Sanatları, Türkler ve Kağıt, Kağıt Sanayii, Kitabın ve Kütüphaneciliğin Tarihi gibi içeriklerle birçok bilgi panoları oluşturulmuş. Bilgilerin yanında müzeye bağışlanan kağıt çeşitleri, kitaplar, pullar, banknotlar ve kağıt yapımında kullanan çeşitli aletler bulunuyor. 
Bunlardan bazıları flaştan zarar gördüğü için çekim yapılması yasaklanmıştı. Diğer kısımdan çektiğim fotoğraflar ile birlikte size bilgilendirme yapayım;


Kağıt katlama sanatı hakkında bilgilendirme panosu ve örnekleri 


Osmanlı Dönem'inden kalma bazı kitaplar


Bazı fotoğraflar


Matbaacılıkta kullanılan bir baskı makinesi


Müzeye bağışlanan daktilo ve bazı evraklar


Kağıdın dünya üzerindeki yayılışını gösteren harita


İbrahim Müteferrika'yı temsil eden heykel. Yanına gittiğiniz anda sesli bir kayıt devreye giriyor ve İbrahim Müteferrika hakkında bilgiler veriliyor. Biz bundan habersiz olduğumuz için yanına gittiğimizde epey şaşırdık. :)


Kağıt yapımında kullanılan ilk aletlerden bir tanesi. Müze görevlisi günümüzde bile kullanılabileceğini belirtti.


Kağıdın yırtılmaya karşı direncini ölçen bir alet. Birkaç çeşidi daha bulunuyor.



Ve son olarak kendi kağıdınızı yapabileceğiniz böyle bir kısım bulunuyor. Gezintimiz bittikten sonra müze görevlisi bize kağıt yapımını anlattı. Ben de sizlere aktarayım;
Dut ağaçlarının dalları kesilip kabukları soyulduktan sonra suyun içinde bekletilerek gevşek lif haline gelene kadar bekletiliyor. Daha sonra en sağda gördüğünüz büyük havanda uzunca bir süre dövülerek hamur kıvamına gelmesi sağlanıyor. Bir sonraki aşamada hemen yanındaki su dolu kaba konuluyor. Suyun içinde bir süre bekletildikten sonra dikdörtgen şeklindeki elek ile sudaki parçacıklar çıkarılıyor ve bir sünger yardımıyla suyu alındıktan sonra bezin üzerine bırakılıyor. Son olarak sol üstte gördüğünüz şekilde kurumaya bırakılıyor. Kuruma işlemi de bitince ta-daa! kağıdımız hazır.
Günümüzde fabrikalarda üretimi sağlanıyor olsa da, hepimizin sıklıkla kullandığı kağıdın böyle meşakkatli işlemler sonucunda elde ediliyor oluşu bizi çok etkiledi.
***
Sizler de Kağıt Müzesini ziyaret etmeyi düşünürseniz ulaşım çok kolay. Fatih Caddesine giden dolmuşlar dışındaki tüm dolmuşları kullanarak Şehit Ömer Faydalı Bulvarı üzerinde bulunan Raif Dinçkök Kültür Merkezi'ne geldiğinizde inip müzeye ulaşabilirsiniz. Müzeyi mesai saatleri içerisinde ziyaret edebilirsiniz ve giriş ücreti de sadece 1 TL. 
İlk kez gezi türünde bir yazı yazdım. Umarım keyif alarak okumuşsunuzdur. Yorumlarınızı bekliyorum. ♥




8 yorum:

  1. Ne güzel bir gezi olmuş .😊 İlk kağıt makinesi değişikmiş , insanı geçmişe götürüyor. Müze de çok uygunmuş . Çok da faydalı bir yazı olmuş , eline sağlık canım . Musmutlu haftasonları diliyorum.😊🌸🌸

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim canım, beğenmene sevindim :) Mutlu haftasonları :)

      Sil
  2. Laaaynnn gelince beni de götürücünüzzz burayaa anlaştık mı?Emeğine saglık gizomm💕😘

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sağolasın Büş'ümm 😍😍 seve seve rehberlik yapılır 😘😘

      Sil
  3. Vee beklenen yazı gelmişşş :) Yalnız İbrahim Müteferrika'nın fotoğrafını görünce o an ki tepkimiz geldi aklıma :) Hep böyle müzeler olsa da senle birlikte gezsekkk :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ben de hatırladıkça gülüyorum kuzum. :) Bence dee, yine de şimdiden gidecek çok yerimiz varr :) ♥

      Sil
  4. Ve beklediğim yazıyı yeni okudum �� çok güzel bir gezi olmuş halbuki sık sık Yalova'dan geçerim böyle bir müzesi olduğundan haberim bile yoktu açıkçası. Merak ettim de aynı zamanda bir dahaki Yalova'dan geçtiğimde mutlaka uğrayacağım.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim İnci abla, beğenmene sevindim :) Ben de kaç senedir oradayım ancak gidebildim. Gözden kaçabiliyor bazen ^^ Yolun düşerse muhakkak uğra bence de <3

      Sil