Ben Sonnur Ben Saime Kitabının Konusu
Sonnur, 15 yaşında geçirdiği talihsiz bir kaza sonucunda hayatının on yılını kilitli kapılar ardında geçirmek zorunda kalır. Zorlu geçen bu on yılın ardından hayatta kalmayı başarsa da sırları, travmaları ve korkularıyla birlikte ona eşlik eden bir kadınla yaşamak zorunda kalmıştır. Karakter olarak Sonnur'dan çok farklı olan bu kadın kim, Sonnur'a neden böyle davranıyor ve ikili arasındaki çekişmenin galibi kim olacak?
Diğer yanda yıllardır, başarılı bir gazetecinin asistanlığını yapan Ayşe'ye kariyerinde büyük bir etki yaratacak röportaj teklifi gelir. Kitapları çoksatar listelerinde olan fakat daha önce kimsenin görmediği ve habercilerin tanışmak için fırsat kolladığı yazar Saime Sayın, Ayşe ile röportaj yapmak ister. Neden bu alanda başarısını kanıtlamış biri olan patronuyla yada başka biriyle değil de kendisiyle röportaj yapmak istediğini merak etse de, bu kariyeri için büyük bir fırsattır. Gizemli yazar Saime Sayın ile tanışan kişi olacak ve Ayşe de başarılı gazeteciler arasına adını yazdırabilecektir.
Herkesten gizli bir hayat süren yazar Saime Sayın kim? Neden özellikle Ayşe ile görüşmek istiyor? Ayşe bu görüşmede neler yaşayacak ve hayalini kurduğu kariyere kavuşabilecek mi?
Sonnur'un bu hikayedeki yeri nedir? Geçmişinden gelen sırlardan ve korkulardan sıyrılıp hayatına devam edebilecek mi? vb birçok soruya yanıt ararken heyecanla okuduğum bir kitaptı.
~~~~
"Yüreğin ölümü en son olur Ufuk. Bir ağacın yapraklannı dökmesi gibi umutlarını bir bir kaybeder. Sonunda yaşamak için hiç umudu kalmaz, işte o anda yürek de ölür. Ama sen benim hayatıma yüreğimin ölmesine son bir umut kalmışken geldin. O anda o son yaprak kopmamak için ağacına sıkı sıkı tutundu. Belki başka yapraklar da açacak. Yine de tüm olanları düşündüğümde bizim hiç şansımız olmadığını biliyorum."
~~~~
Instagram'da dahil olduğum bir okuma grubunda Ayşegül Çiçekoğlu'nun yeni çıkan Ben Sonnur Ben Saime kitabı için bir etkinlik olacağını ve İstanbul'da yaşayanların katılabileceği haberini alınca çok heyecanlandım. Hem yazarla tanışıp imza alabilecektim hem de kitabı okuyan diğer arkadaşlar ile sohbet etme imkanım olacaktı. Hal böyle olunca hemen ben de geliyorum dedim. :)
Etkinliğe katılmadan önce kitabım elime ulaştı ve büyük bir merakla okudum. Önce Ayşe ile tanıştık daha sonra da Sonnur ve eşi Ufuk ile. Okudukça merak duygum arttı. Sonnur'un travmalarının sebebi ne, ünlü yazar Saime Sayın ile bir bağlantısı var mı, Ayşe'nin tanımadığı bu iki kadın hayatına nasıl bir anda dahil oldu ve sırları ne diye birçok soruyu aklıma sıraladığım heyecanlı bir okuma serüveniydi.
!Buradan sonrası spoiler içerebilir!
Sonnur'un geçirdiği kazayı okurken boğazım düğüm düğüm oldu. Kitabın sayfasına bakakaldım. Ağlasam ağlayamıyorum, okumaya devam da edemiyorum. Yazarımızın gerçek hikayeden yola çıkarak kurguladığını da bildiğim için birkaç dakika boğazımdaki düğüm ve başımda ağrı ile kalakaldım. Benim okurken bu hale geldiğim bir durumu yaşayan birinin olmasını düşünmek ve buna rağmen hayata bir şekilde tutunduğunu bilmek tarif edilemeyecek kadar farklı bir duyguydu gerçekten.
Kitabın romantik tarafı ise geçmiş-günümüz şeklinde ilerleyen Sonnur ve Ufuk, günümüzde filizlenecek Ayşe ve Aras.
Ufuk'un Sonnur'a olan aşkı ve bağlılığını okumak kendinizi bu aşka imrenirken hatta benimde bir Ufuk'um olsa keşke derken bulabileceğiniz bir aşk bence. :))
Ayşe ve Aras'ın arasındaki ilişki size biraz daha karmaşık ve gel-gitliydi. Genç çiftimiz Sonnur ve Ufuk'un gölgesinde kalsa da onları okumak da keyifliydi. Onlara dair daha fazla şey okumak isterdim.
Kitabı okurken Sonnur, Saime ve Ayşe arasında nasıl bir bağlantı olduğuna dair çeşitli teorilerim oldu. Konu ilerledikçe ve yazarımızın verdiği ipuçlarını da toplayınca bazı noktalarda tahminlerimi tutturdum. Fakat sonunda Ayşegül hanım öyle bir ters köşe yapmıştı ki.. "Nasıl olur ya?" diyerek kalakaldım.
Ben Sonnur Ben Saime, birçok yerinde beni sarsan ve birden çok duyguyu yaşatan etkileyici bir kitaptı. Ayşegül Hanım'ın anlatımı hem kurgusal hem de kullandığı psikolojik unsurlar anlamında çok başarılıydı.
18 Mayıs Cumartesi günü İçerenköy Penguen Kitabevindeki buluşmaya gittiğimde karşımda kendisini görünce ilk dakikalarda heyecandan konuşamadım. :))
Sonrasında hem Ayşegül hanımın samimiyeti hem de gelen diğer arkadaşların eğlenceli sohbetiyle çok keyifli bir gün geçirdik. Yazarımız ve kitapları hakkında birçok detay öğrendik ve kitaplarımızı imzalatma imkanı bulduk. Şimdi bu satırları yazarken bile o anları anımsayıp mutlu oluyorum.
Uzun lafın kısacası, gerçekten bir hikayeden kurgulanmış etkileyici hikaye okumak isterseniz Ben Sonnur Ben Saime okuma listenizde olsun derim. :)